1960'larda halk müziği çok popülerdi.
- In the 1960s, folk music was very popular.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum.
- In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.
Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir.
- Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.
Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı.
- My folks used to tell me stories about that.
Ben hemen döneceğim, millet.
- I'll be right back, folks.
Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
- In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
1960'larda halk müziği çok popülerdi.
- In the 1960s, folk music was very popular.
Tom halk müziği ile çok ilgileniyor.
- Tom is very interested in folk music.
O birçok halk oyunu biliyor.
- He knows many folk dances.
Halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in folk music.
1960'larda halk müziği çok popülerdi.
- In the 1960s, folk music was very popular.
Bu türkülerin hepsini sevmiyorum.
- I don't like all of these folk songs.
Tom, oğluna birçok türküyü nasıl söyleyeceğini öğretti.
- Tom taught his son how to sing many folk songs.
O birçok halk dansını bilir.
- She knows many folk dances.
Arkadaşlarına selamlarımı söyle.
- Give my regards to your folks.
Acele etmeyin, arkadaşlar.
- Take your time, folks.
Bu gece şimdiden üç tane halk şarkısı söyledim.
- I've already sung three folks songs tonight.
Halk birlik içinde çalışır.
- Folks are pulling together.
Senin ev halkı nerede yaşıyor?
- Where do your folks live?
Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin.
- Nothing to see here, folks. Move along.
Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı.
- My folks used to tell me stories about that.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
I like traditional folk music.
Bu yıl Noel için yakınlara gidiyoruz.
- We're going to my folks for Christmas this year.
It may be true, as Fred Robinson, a senior researcher at Newcastle University said, Many people view Mrs. Thatcher as a kind of folk devil..
Convicted killer Devin Moore is considered a folk hero by the disillusioned youth and the gaming populace.
Lots of folks like to travel during the holidays.
My folks visit us at Christmas.
Tom used to be a country music singer.
- Tom Amerikan folk müziği şarkıcısıydı.
I like country music.
- Amerikan folk müziğini severim.
... folk art museum tropical music but but i wanted to do about twenty two ...