Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.
- My older brother started to take interest in Japanese folk songs when he was around 12 years old.
Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
- Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
Afrika folklorü çok ilginçtir.
- African folklore is very interesting.
Ben hemen döneceğim, millet.
- I'll be right back, folks.
Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin.
- Nothing to see here, folks. Move along.
Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
- In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
Tom halk müziği ile çok ilgileniyor.
- Tom is very interested in folk music.
O birçok halk oyunu biliyor.
- He knows many folk dances.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in Irish folk music.
Biz bu birçok türküyü her zaman bir gecede söylemeyiz.
- We don't always sing this many folk songs in one night.
Birçok türküler toplumsal problemler hakkındaydı.
- Many folk songs were about social problems.
O birçok halk dansını bilir.
- She knows many folk dances.
Tom'un arkadaşları nerede?
- Where are Tom's folks?
Şimdilik bu kadar, arkadaşlar.
- That's all for now, folks.
Bu gece şimdiden üç tane halk şarkısı söyledim.
- I've already sung three folks songs tonight.
Eminim ki halkın seni özlüyordur.
- I'm sure your folks miss you.
Senin ev halkı nerede yaşıyor?
- Where do your folks live?
Orada bekleyin, millet.
- Hang in there, folks.
Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı.
- My folks used to tell me stories about that.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
I like traditional folk music.
Bu yıl Noel için yakınlara gidiyoruz.
- We're going to my folks for Christmas this year.
It may be true, as Fred Robinson, a senior researcher at Newcastle University said, Many people view Mrs. Thatcher as a kind of folk devil..
Convicted killer Devin Moore is considered a folk hero by the disillusioned youth and the gaming populace.
Lots of folks like to travel during the holidays.
My folks visit us at Christmas.
I like country music.
- Amerikan folk müziğini severim.
Tom used to be a country music singer.
- Tom Amerikan folk müziği şarkıcısıydı.
... folk art museum tropical music but but i wanted to do about twenty two ...