Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
- Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
Eminim ki halkın seni özlüyordur.
- I'm sure your folks miss you.
Afrika folklorü çok ilginçtir.
- African folklore is very interesting.
Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir.
- Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.
Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı.
- My folks used to tell me stories about that.
Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin.
- Nothing to see here, folks. Move along.
Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
- In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in Irish folk music.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
O birçok halk oyunu biliyor.
- He knows many folk dances.
Tom halk müziği ile çok ilgileniyor.
- Tom is very interested in folk music.
İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in Irish folk music.
Tom, oğluna birçok türküyü nasıl söyleyeceğini öğretti.
- Tom taught his son how to sing many folk songs.
Bu türkülerin hepsini sevmiyorum.
- I don't like all of these folk songs.
O birçok halk dansını bilir.
- She knows many folk dances.
Arkadaşlarına selamlarımı söyle.
- Give my regards to your folks.
Acele etmeyin, arkadaşlar.
- Take your time, folks.
Halk birlik içinde çalışır.
- Folks are pulling together.
Bu gece şimdiden üç tane halk şarkısı söyledim.
- I've already sung three folks songs tonight.
Senin ev halkı nerede yaşıyor?
- Where do your folks live?
Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin.
- Nothing to see here, folks. Move along.
Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı.
- My folks used to tell me stories about that.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
I like traditional folk music.
Bu yıl Noel için yakınlara gidiyoruz.
- We're going to my folks for Christmas this year.
It may be true, as Fred Robinson, a senior researcher at Newcastle University said, Many people view Mrs. Thatcher as a kind of folk devil..
Convicted killer Devin Moore is considered a folk hero by the disillusioned youth and the gaming populace.
Lots of folks like to travel during the holidays.
My folks visit us at Christmas.
A lot of people around here like country music.
- Bu civarda bir sürü insan Amerikan folk müziğini sever.
Who's your favorite country musician?
- Senin favori Amerikan folk müziği sanatçın kim?
... folk art museum tropical music but but i wanted to do about twenty two ...