Türkisch - Englisch
Definition von esen im Türkisch Englisch wörterbuch
- (isim) Winding one
- in good health
- not sick
- well
- sound
- healthy, well sağlıklı, sıhhatli, salim
- healthy
- {i} blowing
There was a cold wind blowing from the north.
-Kuzeyden esen soğuk bir rüzgar vardı.
You can't stop the wind from blowing, but you can build windmills.
-Esen rüzgara engel olamazsın; fakat yel değirmeni inşa edebilirsin.
- esen kalın
- good bye
- esen kal
- Stay blowing
- esen kalın
- Good-bye
- batıdan esen
- westerly
- hafifçe (esen)
- gently
- sağ esen
- Right-blowing
- akdenizden esen sıcak rüzgâr
- sirocco
- arkadan esen rüzgâr
- down wind
- batıdan esen
- west
- başında kavak yelleri esen
- wool gathering
- denizden esen
- seaward
- denizden karaya doğru esen
- onshore
- doğudan esen
- easterly
- doğudan esen
- east
- en sık esen rüzgarlar
- (Askeri) prevailing winds
- güneyden esen
- south
- güneyden esen
- southerly
- karadan esen
- off shore
- karşıdan esen rüzgâr
- headwind
- kuzeyden esen
- north
There was a cold wind blowing from the north.
-Kuzeyden esen soğuk bir rüzgar vardı.
- kıyıdan esen
- offshore
- püfür püfür esen
- puffy
- sert esen
- sweeping
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von esen im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Sağlıklı, sıhhatli, salim bir biçimde
- Sağlıklı, sıhhatli, salim
- Sıkıntısı ve derdi olmayan
- Sağlıklı, sıhhatli, salim (bir biçimde)
- Sağlıklı
- sağ esen
- Sağlıkla, esenlikle