eben

listen to the pronunciation of eben
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Töhmetli, kabahatli kişi
(Osmanlı Dönemi) Adâvet, düşmanlık
Englisch - Türkisch

Definition von eben im Englisch Türkisch wörterbuch

after all
buna karşın

Buna karşın haklıydı. - He was right after all.

O, buna karşın geçmedi. - He didn't pass after all.

after all
yine de

Jane yine de onu almadı. - Jane didn't buy it after all.

Peter yine de gelmedi. - Peter didn't come after all.

after all
(deyim) 1. dusunulenin beklenilenin tersine (bu anlamda genellikle cumlenin sonunda gelir) 2.ne de olsa 3.unutulmamalidir ki (cogu zaman bir tartisma veya bir nedenione surmek icin kullanilironun icin de cumlenin basina gelir.bu anlamda kullanildiginda vurguya dikkat edilmelidir.)
after all
en sonunda
after all
nihayet

Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı. - After all, he succeeded in passing the exam.

Nihayetinde o bir çocuk. - She is a child after all.

after all
bununla birlikte, yine de, buna rağmen
after all
velhasıl
after all
sonuç olarak

Sonuç olarak dünya 21 Aralıkta sona ermedi gibi görünüyor. - It looks like the world didn't end on December 21st after all.

Sonuç olarak, Tom senin babandı. - After all, Tom was your father.

after all
neticede
after all
bütün olan bitenden sonra
after all
alt tarafı
after all
hiç yoktan
after all
bununla birlikte
after all
ahir neticede
after all
evvel ahir
after all
netice itibarı ile
after all
hiç neye bakmayarak
after all
her halde
after all
Nihayetinde

Nihayetinde o bir çocuk. - She is a child after all.

after all
zaten