duyarlılık

listen to the pronunciation of duyarlılık
Türkisch - Englisch
susceptibility
touch
sentimentality
sensitiveness
sentiment
sensibility
emotionality
sensitivity
delicacy
sentience
precision
tenderness
sensitive education
sensitivity to
fineness
(Aydınlatma) responsivity
accuracy
acuity
(Tıp) somethesia
duyarlı
sensitive

I am very sensitive to heat. - Isıya karşı çok duyarlıyım.

You are too sensitive to criticism. - Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın.

duyarlı
(Biyoloji) susceptible

She was susceptible to colds. - O, soğuk algınlığına duyarlıydı.

duyarlı
sensible

They are sensible girls. - Onlar duyarlı kızlar.

Tom is being sensible, isn't he? - Tom duyarlı davranıyor, değil mi?

duyarlı
delicate
duyarlı
feeling
duyarlı
capable
duyarlı
responsive

This company's responsiveness to my complaint is poor. - Bu şirketin şikayetime karşı duyarlılığı zayıftır.

It is not the strongest of the species that survive, not the most intelligent, but the one most responsive to change. - O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.

duyarlı
hypersensitive
duyarlı
thin skinned
duyarlı
susceptive
duyarlı
liable

The man is liable to the death penalty. - Adam ölüm cezasına karşı duyarlı.

duyarlı
{s} emotional
duyarlı
precision
duyarlı
(Tıp) interoceptive
duyarlı
tender

The world needs more tenderness. - Dünyanın daha fazla duyarlılığa ihtiyacı var.

duyarlı
acute
duyarlı
nice
duyarlı
exquisite
duyarlı
impressionable

He's a young, impressionable teenager. - O genç, duyarlı bir delikanlı.

She's a young, impressionable teenager. - O genç, duyarlı bir ergen.

duyarlı
tenderhearted
duyarlı
maudlin
duyarlı
sore
duyarlı
alive to
duyarlı
sentient

He thinks that they are not sentient beings. - O onların duyarlı varlıklar olmadıklarını düşünüyor.

Humans are sentient beings. - İnsanlar duyarlı yaratıklardır.

duyarlı
nambypamby
DUYARLI
(Askeri) precise
ağrıya aşırı duyarlılık
algesia
aşırı duyarlılık
anaphylaxis
aşırı duyarlılık
allergy
aşırı duyarlılık
idiosyncrasy
duyarlı
reactive
duyarlı
recipient
duyarlı
impressible
siyasi duyarlılık
(Politika, Siyaset) political awareness
toplumsal duyarlılık
social sensivity
Türkisch - Türkisch
Duyarlı olma durumu
DUYARLI
Dış etkenlere karşı duyarlığı olan, hassas: "Ordu yürürse, sayısını, sırasını seçecek kadar duyarlı kulakları vardı."- N. Araz
Duyarlı
hassas
duyarlı
Dış etkenlere karşı duyarlığı olan, hassas
duyarlılık
Favoriten