Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi.
- He had no difficulty in solving the problem.
O, şiiri ezberlemede güçlük çekmedi.
- She had no difficulty in learning the poem by heart.
Bu tür müzik, daha yaşlı insanların anlamakta zorluk çektiği bir şeydir.
- This kind of music is something that older people have difficulty understanding.
Otobüs durağını bulmakta çok zorluk çektik.
- We had much difficulty in finding the bus stop.
Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.
- We can get over the problem without difficulty.
Derdimi Fransızca anlatmada sorun yaşadım.
- I had difficulty in making myself understood in French.
Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste.
- If you have any difficulty, ask me for help.
Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
- Are you in any difficulty?
Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste.
- If you have any difficulty, ask me for help.
Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
- Are you in any difficulty?
Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi.
- He had no difficulty in solving the problem.
O, şiiri ezberlemede güçlük çekmedi.
- She had no difficulty in learning the poem by heart.
Ben çeşitli zorluklar gördüm.
- I have seen various difficulties.
Büyük zorluklar onun başarı yolunda duruyor.
- The great difficulties stand in the way of its achievement.
We faced a difficulty.
... that I play with in this book is called desirable difficulty. ...
... available, more difficulty in finding things that are ...