Hastalık ne oranda yayıldı.
 - At what rate did the illness spread?
Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
 - Falling interest rates have stimulated the automobile market.
Bunu nasıl değerlendirirdin?
 - How would you rate that?
Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.
 - The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.
Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.
 - I'm amazed by the rate at which industries grow.
Onun senkronizasyon hızı arzulanan bir şey bırakmadı.
 - His synchronizing rate left nothing to be desired.
Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
 - He lends money at a high rate of interest.