a price or fee determined in relation to a particular scale or standard

listen to the pronunciation of a price or fee determined in relation to a particular scale or standard
İngilizce - Türkçe

a price or fee determined in relation to a particular scale or standard teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rate
{i} oran

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı. - Falling interest rates have stimulated the automobile market.

Aylık oran ne kadardır? - How much is the monthly rate?

rate
{i} değer

Bunu nasıl değerlendirirdin? - How would you rate that?

Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer. - The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.

rate
{i} hız

Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim. - I can type at a very fast rate.

Saatte üç mil hızla yürüdüler. - They walked at the rate of three miles an hour.

rate
{f} sınıflandırmak
rate
farzetmek
rate
(Bilgisayar) faiz_oranı

Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor. - He lends money at a high rate of interest.

rate
değerini tahmin etmek
rate
olarak değerlendirmek
rate
nispet
rate
gözü ile bakmak
rate
{f} fiyat belirlemek
rate
{i} derece
rate
{i} değer, fiyat, ücret: hourly rate saat başına
rate
{f} layık olmak
rate
{i} belediye vergisi (İng.)
rate
mülk vergisi
rate
{f} sayılmak
rate
{f} hak etmek
rate
{i} bedel
İngilizce - İngilizce
rate
a price or fee determined in relation to a particular scale or standard

    Heceleme

    a price or fee de·ter·mined in re·la·tion to a par·ti·cu·lar scale or stand·ard

    Türkçe nasıl söylenir

    ı prays ır fi dîtırmınd în rileyşın tı ı pırtîkyılır skeyl ır ständırd

    Telaffuz

    /ə ˈprīs ər ˈfē dəˈtərmənd ən rēˈlāsʜən tə ə pərˈtəkyələr ˈskāl ər ˈstandərd/ /ə ˈpraɪs ɜr ˈfiː dɪˈtɜrmənd ɪn riːˈleɪʃən tə ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈskeɪl ɜr ˈstændɜrd/