I have not heard a word from him as yet.
- Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.
As yet, the project is in the air.
- Proje şimdiye kadar kararlaştırılmamıştır.
Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
- Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
We haven't been able to handle this so far.
- Biz şimdiye kadar bunun üstesinden gelemedik.
The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
- Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.
- Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.
I have not heard a word from him as yet.
- Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.
Has Tom found his keys yet?
- Tom şimdiye kadar anahtarlarını buldu mu?
They ought to have arrived there by this time.
- Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.
Where have you been until now?
- Şimdiye kadar neredeydin?
Tom had always wanted to climb Mt. Fuji, but until now, had not found the time to do so.
- Tom her zaman Fuji Dağı'na çıkmak istemişti fakat şimdiye kadar, bunu yapmak için zaman bulamamıştı.
Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
- Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.