şimdiye kadar

listen to the pronunciation of şimdiye kadar
Türkçe - İngilizce
so far, until now, up to now
as yet

As yet, I have not completed the sweater. - Şimdiye kadar hiçbir kazağı bitirmedim.

Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West. - Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.

so far

He has built two houses so far. - O, şimdiye kadar iki ev inşa etti.

So far, your action seems completely groundless. - Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.

ever

I doubt that Tom would ever consider selling his antique car. - Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.

Kylie Minogue is the best singer I've ever heard! - Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır!

yet

I have not heard a word from him as yet. - Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.

Have you told your parents yet? - Şimdiye kadar anne ve babana söyledin mi?

up to this point in time
up to this point
up to this time
by this time

They ought to have arrived there by this time. - Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.

to date
until now

I didn't see you until now. - Şimdiye kadar seni görmedim.

Where have you been until now? - Şimdiye kadar neredeydin?

hitherto
heretofore
uptill now
up till now

Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force. - Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.

şimdiye kadar her şey iyi
so far so good
şimdiye kadar