I don't want an apology. I want an explanation.
- Ben bir özür istemiyorum. Ben bir açıklama istiyorum.
Why does that require an apology?
- O niçin bir özür gerektiriyor?
Excuse me for opening your letter by mistake.
- Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
I refuse to listen to your excuses.
- Senin özürlerini dinlemeyi reddediyorum.
Please give Tom my apologies.
- Lütfen Tom'a özürlerimi ilet.
Please convey my apologies to Tom.
- Lütfen özürlerimi Tom'a ilet.
Tom tried to make amends by apologizing publicly on his website.
- Tom kendi web sitesinde alenen özür dileyerek telafi etmeye çalıştı.
Tom suggested to Mary that she apologize and make amends.
- Tom Mary'ye özür dilemesini ve telafi etmesini önerdi.
Tom and Mary adopted a handicapped child.
- Tom ve Mary özürlü bir çocuğu kabul ettiler.
She is handicapped by poor hearing.
- O kötü işitmekten özürlü.
Tom smiled apologetically and left the room.
- Tom özür diler gibi gülümsedi ve odayı terk etti.
Tom looks apologetic.
- Tom özür dileyen görünüyor.
Tom smiled apologetically.
- Tom özür dilercesine gülümsedi.
Tom smiled apologetically and left the room.
- Tom özür diler gibi gülümsedi ve odayı terk etti.
Pardon the bother, and many thanks for your kindness.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, iyiliğin için çok teşekkürler.
I must beg your pardon.
- Ben sizden özür dilemeliyim.