çok iyisiniz

listen to the pronunciation of çok iyisiniz
Türkisch - Englisch
You're very nice
çok iyi
{s} roaring
çok iyi
banner
çok iyi
very well

My mom doesn't speak English very well. - Annem İngilizce'yi çok iyi konuşamaz.

Tony can play tennis very well. - Tony, çok iyi tenis oynayabilir.

çok iyi
highly

She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet. - O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış.

çok iyi
cool

I always thought Tom was so cool. - Ben hep Tom'un çok iyi olduğunu düşündüm.

çok iyi
(Konuşma Dili) bully for you
çok iyi
(Argo) mickey mouse
çok iyi
two thumbs up
çok iyi
terrific
çok iyi
choice
çok iyi
(Argo) grouse
çok iyi
good

She's a very good teacher. - O çok iyi bir öğretmendir.

I hear he is good at mahjong. - Onun Mahjong'da çok iyi olduğunu duydum.

çok iyi
devastating
çok iyi
(Argo) cold stupid fresh
çok iyi
intimately
çok iyi
extra
çok iyi
celestial

Can there be so much anger in celestial hearts? - Çok iyi kalplerde bu kadar çok öfke olabilir mi?

çok iyi
splendid
çok iyi
funky
çok iyi
in the pink of condition
çok iyi
competent
çok iyi
admirable
çok iyi
grand

Grandmother looked very well. - Büyükanne çok iyi görünüyordu.

My grandmother can cook very well. - Büyükannem çok iyi yemek pişirebilir.

çok iyi
like a bomb
çok iyi
exquisite
çok iyi
outstanding

His ability in mathematics is outstanding. - Onun matematikteki yeteneği çok iyi.

çok iyi
excellent

Your accent is excellent. You'd pass for an Englishman any time. - Şiven çok iyi. Her zaman İngiliz diye geçinebilirsin.

Tom is in excellent health. - Tom'un sağlığı çok iyi.

çok iyi
nifty
çok iyi
sensational
çok iyi
great

I haven't been feeling so great. - Çok iyi hissetmiyorum.

Bob and I are great friends. - Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.

çok iyi
fine

Tom is a very fine musician. - Tom çok iyi bir müzisyen.

It was such a fine day that we had a very good time. - Öyle güzel bir gündü ki çok iyi eğlendik.

çok iyi
unrivalled
çok iyi
good job

You didn't do a very good job, I said. - Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.

I think Tom doesn't have a very good job. - Sanırım Tom'un çok iyi bir işi yok.

çok iyi
divine
çok iyi
damn well
çok iyi
fantastic
çok iyi
beautiful
çok iyi
right as rain
çok iyi
very good

The butter on the bread is very good. - Ekmeğin üzerindeki tereyağı çok iyi.

You didn't do a very good job, I said. - Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.

çok iyi
of the first water
çok iyi
only too well
çok iyi
good many
çok iyi
very good, first-class
çok iyi
thumbs up
çok iyi
that's cool
çok iyi
{s} some

Your essay has some mistakes, but as a whole it is very good. - Denemenin birkaç hatası var fakat bir bütün olarak çok iyi.

Tom has some very good ideas. - Tom'un bazı çok iyi fikirleri var.

çok iyi
helluva
çok iyi
alpha plus
çok iyi
famously
çok iyi
no mean
çok iyi
{s} bully
çok iyi
{s} elegant
çok iyi
{s} exceptional
çok iyi
nicely

Tom doesn't treat Mary very nicely. - Tom Mary'ye çok iyi davranmaz.

Tom didn't treat Mary very nicely. - Tom Mary'ye çok iyi davranmadı

çok iyi
champion
çok iyi
hell of
çok iyi
dandy
çok iyi
jolly good
Türkisch - Türkisch

Definition von çok iyisiniz im Türkisch Türkisch wörterbuch

Çok iyi
pekala
çok iyi
ala