You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
It's foolish taking a taxi when you can easily walk to the station.
- İstasyona kolayca yürüyebilirken bir taksiye binmek aptalca.
That's the stupidest thing I've ever said.
- Bu şimdiye kadar söylediğim en aptalca şey.
When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
It's so stupidly easy.
- Bu çok aptalca kolay.
I know it's crazy, but it's true.
- Bunun aptalca olduğunu biliyorum ama bu doğru.
That was a crazy thing to do.
- O yapmak için aptalca bir şeydi.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
My brother is always acting foolishly.
- Erkek kardeşim her zaman aptalca hareket ediyor.
She behaved quite foolishly.
- O, oldukça aptalca davrandı.