They said the deal was foolish.
- Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.
Tom did a very foolish thing.
- Tom çok aptalca bir şey yaptı.
When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
Everything too stupid to say is sung.
- Söylenemeyecek kadar aptalca olan her şey söylenir.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
He often asks silly questions.
- O, sık sık aptalca sorular sorar.
It's so stupidly easy.
- Bu çok aptalca kolay.
It would be crazy to do that.
- Onu yapmak aptalca olurdu.
We're not going to do anything crazy.
- Aptalca bir şey yapmayacağız.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
She behaved quite foolishly.
- O, oldukça aptalca davrandı.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.