a scheme, project, draft, model, plot

listen to the pronunciation of a scheme, project, draft, model, plot
İngilizce - Türkçe

a scheme, project, draft, model, plot teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

plan
{f} planlamak

Her şeyi planlamak zorundayım. - I have to plan everything.

Tom ve Mary düğünlerini planlamakla meşgul. - Tom and Mary are busy planning their wedding.

plan
{f} plan yapmak

Plan yapmak için başarısız oluyorsan, başarısız olmak için planlıyorsun. - If you fail to plan, you plan to fail.

Başarılı olmak için iyi bir plan yapmak zorundasın. - To be successful, you have to establish a good plan.

plan
düşünce

Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim. - I can't agree with you with regard to the new plan.

plan
tasar

Planı nasıl tasarladı? - How did he work out the plan?

Sigara içerken planı tasarladım. - I conceived of the plan while I was smoking.

plan
josparını çizmek
plan
niyet
plan
kroki
plan
working plan ilk tasarı
plan
(Askeri) PLAN: Genellikle bir şehir veya çok küçük bir bölgenin çok büyük ölçekli haritası
plan
yol

Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık. - We opposed his plan to build a new road.

Müttefik askeri liderler Japon planını yenmek için bir yol buldu. - Allied military leaders found a way to defeat the Japanese plan.

plan
plan plannerplan yapan kimse
plan
tertip

Tom için bir parti tertip ettim. - I planned a party for Tom.

plan
{i} plan, düşünce, niyet, maksat
plan
(İnşaat) plan, program
plan
{i} taslak
plan
niyet maksat
plan
{f} planını çizmek
plan
{i} proje

Yeni projeyi üç saat tartıştıktan sonra, Andrew'un planının en iyi olduğu sonucuna vardık. - Having discussed the new project for three hours, we concluded that Andrew's plan was the best.

Tom'un o proje üzerinde çok fazla zaman harcamayı planladığından şüpheliyim. - I doubt that Tom planned to spend so much time on that project.

plan
{f} tasarlamak, planlamak
İngilizce - İngilizce
{n} plan
a scheme, project, draft, model, plot