O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Onun görüşü önyargısızdır.
- His opinion is free from prejudice.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Ben önceki gün bir kamera kaybettim.
- I had lost a camera in the previous day.
... make high-quality pre-k available to every four year old ...
... We can't have pre-prepared answers. ...