YIRTIk

listen to the pronunciation of YIRTIk
Türkçe - Türkçe
Utanması, çekinmesi olmayan: "Becerikli, yırtık bir kız değil ki, mağazalarda iş arasın, bulsun."- P. Safa
Cırlak, tiz, keskin (ses): "Yırtık sesiyle çığlık çığlığa bağırıyor."- R. N. Güntekin
Yırtılma sonucu oluşmuş yarık
Eskimiş, parçalanmış
Yırtılmış olan: "Kirli, yırtık yenleriyle alnının terlerini sildi."- Ö. Seyfettin
yırtık
Yırtılmış olan
yırtık
Utanması, çekinmesi olmayan
yırtık
Cırlak, tiz, keskin
yırtık pırtık
Parça parça olmuş, eskiyip parçalanmış, eski püskü
perdesi yırtık
Utanmaz, arlanmaz
Türkçe - İngilizce

YIRTIk teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

yırtık
tear
yırtık
torn

The floor was strewn with party favors: torn noisemakers, crumpled party hats, and dirty Power Ranger plates. - Yer partiden kalanlar yüzünden dağınıktı: Yırtık gürültüyapıcılar, kırışık parti şapkaları, ve kirli Power Ranger tabakları.

He has a torn calf muscle. - Onun yırtık bir baldır kası var.

yırtık pırtık
shabby
yırtık pırtık
ragged
yırtık
rip
yırtık
laceration
yırtık
lacer
yırtık
brazen-faced
yırtık
ripped
yırtık
forward
yırtık
shameless
yırtık
(Otomotiv) cracking
yırtık
slit
yırtık
tear, rent, rip
yırtık
rupture
yırtık
shameless, brazen-faced, brazen
yırtık
slash
yırtık
torn, rent, ripped
yırtık
torn, ripped; shameless, brazen-faced, forward; rip, rent
yırtık
rent
yırtık pırtık
threadbare
yırtık pırtık
in rags
yırtık pırtık
seedy
yırtık pırtık giysi
tatters
yırtık pırtık olmak
be in tatters
yırtık yer
tear
yırtık bir şekilde
tornly
yırtık para
destroyed banknote
yırtık pırtık
tattered and torn
yırtık pırtık
in rags, ragged, threadbare, tattered, out at (the) elbows
yırtık pırtık
tattered

Mary thought to herself that she ought to buy a new cover for the ironing board since the old one was getting pretty tattered. - Mary eskisi oldukça yırtık pırtık olduğundan dolayı ütü masası için yeni bir örtü alması gerektiğini düşündü.

yırtık pırtık
tatty
yırtık pırtık
tacky
yırtık pırtık full of tears, full of rips
very torn
yırtık pırtık olma
raggedness
yırtık uç
torn end
(giysi) yırtık pırtık
ragged
yırtık
{i} tore
yırtık
tear in
perdesi yırtık/sıyrık shameless, brazen
(person)
yırtık
ragged