Sırtlanın havlaması kahkaha gibi ses çıkarıyor.
 - The hyena's bark sounds like laughter.
Kulak yolu ses dalgalarını kulak zarına iletir.
 - The ear canal sends sound waves to the eardrum.
Bir koyun nasıl ses çıkarır?
 - What sound does a sheep make?
Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum.
 - I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
 - It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language.
Bir yerli konuşan gibi ses çıkarmak istiyorsan bu çok iş gerektirir.
 - If you want to sound like a native speaker, it'll take a lot of work.
Tom etkilenmiş görünüyor.
 - Tom sounds impressed.
Çok rahatladık, o, eve sağ salim döndü.
 - To our great relief, she returned home safe and sound.
Hepimiz sağ salim geri döndük.
 - We're all back safe and sound.