The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
 - Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
Did you do it by yourself?
 - Onu kendin mi yaptın?
Why doesn't anybody translate my sentences?
 - Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?
She doesn't know who built those houses.
 - O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
I'm doing this for you.
 - Bunu senin için yapıyorum.
Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
 - Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
We'll do it when we have time.
 - Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
Can you do it in one day?
 - Onu bir günde yapabilir misin?
This table is made of wood.
 - Bu masa tahtadan yapılmıştır.
I want a suit made of this material.
 - Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
Tom worries about making mistakes at work.
 - Tom, iş yaparken yapılan hatalardan endişeleniyor.
Making such a judgement may lead to wrong ideas.
 - Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir.
Tom saved Mary's life by performing the Heimlich maneuver.
 - Tom Heimlich manevrasını yaparak Mary'nin hayatını kurtardı.
Dr. Jackson is performing an autopsy.
 - Dr. Jackson otopsi yapıyor.
She can't have done such a thing.
 - O öyle bir şey yapmış olamaz.
It can be done in a day.
 - O, bir günde yapılabilir.
This stool is made up of leather and wood.
 - Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
She has made up her mind to go to America to study.
 - O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.
I'm not quite sure what to make of this.
 - Bununla ilgili ne yapacağımdan pek emin değilim.
Tom and Mary aren't quite sure what to make of this.
 - Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
 - Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
Rio's carnival is held in February.
 - Rio karnavalı şubat ayında yapılır.
They made John chairman of the committee.
 - Onlar John'ı komite başkanı yaptı.
They voted to create a committee.
 - Bir komite oluşturmak için oylama yaptılar.
Butter is made from milk.
 - Tereyağı sütten yapılır.
Bottles of beer are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
 - Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
 - İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
The enemy committed a horrible manslaughter in the city.
 - Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı.
Many atrocities were committed during the war.
 - Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.