This glue does not adhere to plastic.
- Bu yapıştırıcı plastiğe yapışmaz.
He glued the vase together sloppily.
- O, vazoyu uyduruk bir biçimde birlikte yapıştırdı.
He pasted the notice on the door.
- Notu kapıya yapıştırdı.
Paste these labels on the jars.
- Bu etiketleri kavanozlara yapıştır.
Did you do it by yourself?
- Onu kendin mi yaptın?
You didn't do a very good job, I said.
- Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
Why doesn't anybody translate my sentences?
- Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?
She doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
- Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
I'm doing it for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
You must do it yourself.
- Onu kendin yapmalısın.
We'll do it when we have time.
- Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
Bottles of beer are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
In ethnic Iranian foods, you can see many products which are made of milk.
- Etnik İran gıdalarında, sütten yapılan birçok ürün görebilirsiniz.
Don't be afraid of making mistakes.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
He was guilty of making a mistake.
- O, bir hata yapmaktan suçluydu.
Tom saved Mary's life by performing the Heimlich maneuver.
- Tom Heimlich manevrasını yaparak Mary'nin hayatını kurtardı.
They assisted him in performing the operation.
- Onlar onun operasyonu yapmasında yardım etti.
She can't have done such a thing.
- O öyle bir şey yapmış olamaz.
He cannot have done such a thing.
- Öyle bir şey yapmış olamaz.
She made up her face in 20 minutes.
- O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.
A molecule is made up of atoms.
- Bir molekül atomlardan yapılmıştır.
What do you make of that?
- Onunla ilgili ne yaparsın?
I'm not quite sure what to make of this.
- Bununla ilgili ne yapacağımdan pek emin değilim.
Rio's carnival is held in February.
- Rio karnavalı şubat ayında yapılır.
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
- Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
Many atrocities were committed during the war.
- Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
The committee had a long session.
- Komite uzun bir oturum yaptı.
Butter is made from milk.
- Tereyağı sütten yapılır.
Butter is made from cream.
- Tereyağı kaymaktan yapılır.
The baby is asleep. Don't make a noise.
- Bebek uyuyor. Gürültü yapmayın.
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
The enemy committed a horrible manslaughter in the city.
- Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı.
He committed an illegal act.
- O, yasa dışı bir eylem yaptı.