A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
The bridge is approximately a mile long.
- Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
The term hutong, originally meaning water well, came from the Mongolian language about 700 years ago.
- Orijinalde su kuyusu anlamına gelen hutong sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
I have about 5,000 yen.
- Benim yaklaşık 5,000 yenim var.
This work was painted circa 1650.
- Bu tablo yaklaşık 1650'de yapıldı.
Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
Disconnect the power cable from the modem, wait for approximately one minute, then reconnect the cable.
- Enerji kablosunu modemden ayır, yaklaşık bir dakika bekle, sonra kabloyu tekrar bağla.
I still have an hour or so before my next appointment.
- Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
You can buy it for a thousand yen or so.
- Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
- Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
The mailman comes around every three days.
- Postacı yaklaşık üç günde bir gelir.
Asia is roughly four times the size of Europe.
- Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
He estimates that the new house will cost roughly thirty million yen.
- O, yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor.
She's more or less my age.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
Tom is just about your age.
- Tom yaklaşık senin yaşında.
We're just about finished with this job.
- Yaklaşık olarak bu işi bitirdik.
This was built some 500 years ago.
- Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.
We covered some 100 miles in the car.
- Biz araba içinde yaklaşık 100 mil katettik.