Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.
- Tsez dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir.
The dictionary contains about half a million words.
- Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
This work was painted circa 1650.
- Bu tablo yaklaşık 1650'de yapıldı.
Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
The bridge is approximately a mile long.
- Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
I still have an hour or so before my next appointment.
- Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
I'll be back in an hour or so.
- Ben yaklaşık bir saat içerisinde döneceğim.
My older brother started to take interest in Japanese folk songs when he was around 12 years old.
- Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.
Tom will be back around 2:30.
- Tom yaklaşık 2.30 civarında geri dönecek.
He estimates that the new house will cost roughly thirty million yen.
- O, yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor.
Asia is roughly four times the size of Europe.
- Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
She's more or less my age.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
With all your money, you should be able to buy just about anything you want.
- Tüm paranla, yaklaşık olarak istediğin her şeyi alabilmen gerekir.
Tom contradicts just about everything I say.
- Tom yaklaşık olarak söylediğim her şeyin tersini söylüyor.
I can't quite figure out what that chord around 1:58 is. Can somebody help me out?
- Yaklaşık 1:58'lik o akordun ne olduğunu tam anlayamıyorum. Birisi bana yardım edebilir mi?
Something horrible happened about three hours ago.
- Yaklaşık üç saat önce berbat bir şey oldu.