wichtigste

Almanca - Türkçe

wichtigste teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı: anahtar; önemli şey

İngilizce - Türkçe

wichtigste teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin

ticareti hızlandırmak iç

{s} 1. önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin

{f} (topa/tüfeğe) ağızotu koymak

(Tıp) İlk, birinci, primus

Tom bizim ilk şüphelimiz. - Tom is our prime suspect.

Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün. - You went back to the camp leaving me alone in the primeval forest.

important thing

(isim) en güzel zaman, gençlik, hayatın baharı, olgunluk çağı, mükemmel şey, asal sayı, başlangıç, ilk dönem, ana nota, savunma duruşu

{i} ilk dönem

{f} astar sürmek

{i} asal sayı

2539 bir asal sayıdır. - 2539 is a prime number.

Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

(sıfat) baş, ilk, birincil, en önemli, başlıca, asal

{f} tulumbaya su koymak

{s} en önemli

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

{i} mükemmel şey

Almanca - İngilizce

wichtigste teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı: prime; important thing
wichtigste/r/s: principal (rather formal)
wichtigste/r/s: chief (most important)
Wir waren uns alle einig, dass Gewinnen nicht das Wichtigste ist.: We all agreed that winning was not the be-all and end-all
Die wichtigste Erkenntnis daraus ist folgende:: The most important takeaway is this:
Hauptstraße (wichtigste Straße eines Ortes): main drag
Ich teilte ihm das Wichtigste mit.: I told him what was most important
das Wichtigste in Stichworten: an outline of the main points
das Wichtigste über jemanden/etw.: the lowdown on somebody/sth
das Wichtigste über jemanden/etw.: the low-down
das Wichtigste über jemanden/etw. in Erfahrung bringen: to get the low-down on somebody/sth
der Kern von etwas (der wichtigste Bestandteil von etwas): the heartbeat of something
der absolut wichtigste Aspekt: the single most important aspect
die wichtigste Rolle an sich reißen: to usurp the leading role
jdm. das Wichtigste über jemanden/etw. berichten: to give somebody the low-down on somebody/sth
unsere wichtigste Einnahmequelle/Haupteinnahmequelle: our principal source of income
unsere wichtigste Errungenschaft: our chief accomplishment

wichtigste

Resimler

Google Resimler

Geçmiş

Favoriler

iOS

Android

Windows

Blog

© 1999-2024 Sesli Sözlük™

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.