wichtigste

listen to the pronunciation of wichtigste
Немецкий Язык - Турецкий язык
anahtar
önemli şey
Английский Язык - Турецкий язык

Определение wichtigste в Английский Язык Турецкий язык словарь

prime
önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin
prime
ticareti hızlandırmak iç
prime
{s} 1. önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin
prime
{f} (topa/tüfeğe) ağızotu koymak
prime
(Tıp) İlk, birinci, primus
prime
(sayı) asal
prime
ilk

Tom bizim ilk şüphelimiz. - Tom is our prime suspect.

Jawaharlal Nehru, Hindistan'ın ilk başbakanıydı. - Jawaharlal Nehru was the first prime minister of India.

prime
başlıca
prime
en iyi
important thing
önemli şey
prime
(isim) en güzel zaman, gençlik, hayatın baharı, olgunluk çağı, mükemmel şey, asal sayı, başlangıç, ilk dönem, ana nota, savunma duruşu
prime
{i} ilk dönem
prime
{f} astar sürmek
prime
{s} birincil
prime
{i} asal sayı

Her çift sayı iki asal sayının toplamıdır. - Every even number is the sum of two primes.

Asal sayılar kümesi sayılabilir. - The set of prime numbers is countable.

prime
(sıfat) baş, ilk, birincil, en önemli, başlıca, asal
prime
{i} ana nota
prime
{f} tulumbaya su koymak
prime
{s} en önemli

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

prime
{i} mükemmel şey