very bad

listen to the pronunciation of very bad
İngilizce - Türkçe
haşat
çok kötü

O, o gün çok kötü hissetti. - She felt very bad that day.

O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde. - She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.

awful
{s} berbat

Dün berbat bir kaza oldu. - An awful accident happened yesterday.

Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum. - I smell something awful.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Ben çok kötü üşüttüm. - I caught an awful cold.

Geçen yaz çok kötüydü. - Last summer was awful.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Bu korkunç köpeği nereden buldun? - Where did you find this awful dog?

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor. - That looks like an awful lot for two people.

Tom çok yorgun görünüyor. - Tom does seem awfully tired.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Onun konuşması müthiş sıkıcıydı. - His speech got awfully boring.

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

awful
sunturlu
İngilizce - İngilizce
very awful, extremely bad
terrible
adjective shit 4
awful

My socks smell awful.

like shit
very bad

    Heceleme

    ve·ry bad

    Türkçe nasıl söylenir

    veri bäd

    Telaffuz

    /ˈverē ˈbad/ /ˈvɛriː ˈbæd/

    Etimoloji

    [ 'ver-E ] (adjective.) 13th century. Middle English verray, verry, from Old French verai, from Vulgar Latin veracus, alteration of Latin verac-, verax truthful, from verus true; akin to Old English w[AE]r true, Old High German wAra trust, care, Greek Era favor.

    Videolar

    ... But I do believe that women in pop music have a very bad rap. ...
    ... They're very bad in the area of judgment, human thinking, ...