Bunu denemek istiyorum.
 - I'd like to try this on.
Bunu denemek istiyorum.
 - I'd like to try this.
Daha kibar olmayı denemelisin.
 - You should try to be more polite.
Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı.
 - It was mad of him to try to swim in the icy water.
Okulda daha fazla gayret etmek zorundayım.
 - I have to try harder at school.
Böyle bir şeyi yapmaya çalışmak zaman israfıdır.
 - Trying to do such a thing is a waste of time.
Bunu tekrar yapmaya çalışmak için zamanımı harcamak istemiyorum.
 - I don't want to waste my time trying to do this again.
Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
 - Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
Ona uğraşmak anlamsız.
 - It's nonsense to try that.
Sonunda Tom'u odasını temizlemeye ikna etmek için uğraşmaktan vazgeçtim.
 - I finally stopped trying to persuade Tom to clean his room.
Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.
 - I didn't want to spend any more time trying to convince Tom to study French.
Onu geri getirmeye çalışmak aptalca olur.
 - To try to bring it back would be foolish.
Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.
 - Linux is a free operating system; you should try it.
Niçin tenisi denemiyorsun?
 - Why don't you give tennis a try?
Başarısız olmanın nedeni yeterince sıkı çabalamamandır.
 - The reason why you failed is you did not try hard enough.
Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
 - As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
Today I scored my first try.
Try this—you’ll love it.
I gave sushi a try but I didn’t like it.
You are trying too hard.
I'll come to dinner soon. I'm trying to beat this level first.
euery feend his busie paines applide, / To melt the golden metall, ready to be tride.
... try and build. ...
... inside the search engine to try and assess the importance, ...