Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
 - The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
 - The president was forced to return to Washington.
Bir araba iade etmek istiyorum.
 - I'd like to return a car.
Bunu iade etmek istiyorum.
 - I'd like to return this.
O onun aşkını geri çevirmedi.
 - He did not return her love.
Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.
 - I only wish I could return the favor.
Karşılık olarak ne yapmak zorundayım?
 - What do I have to do in return?