Hayatta birçok zorluklara katlanmak zorundasın.
 - You have to endure a lot of hardships in life.
Çaresi yoksa katlanmak gerekir.
 - What can't be cured must be endured.
O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
 - Can she endure a long trip?
Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
 - The emigrants have endured physical and mental pain.