to take up position in order to operate something

listen to the pronunciation of to take up position in order to operate something
İngilizce - Türkçe

to take up position in order to operate something teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

man
{ç} men (men)
man
{i} işçi

Birçok işçi kömür madeninde mahsur kaldı. - Many workers were trapped in the coal mine.

Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir. - It's important to unite as many workers as possible.

man
{i} insan

İnsanın iki ayağı vardır. - The man has two feet.

İnsan gülebilen tek hayvandır. - Man is the only animal that can laugh.

man
{i} erkek

Bir kadın erkeksiz bir şey değildir. - A woman without a man is nothing.

Onun bir sürü erkek arkadaşı var. - She has too many boyfriends.

man
erkek cinsi
man
{i} oyun taşı
man
adam vermek
man
kişi

Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır. - That's one small step for man, one giant leap for mankind.

Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır. - That's one small step for a man, one giant leap for mankind.

man
(satranç/vb.) taş
man
adam

Yaşlı adam duymakta zorlanıyor. - The old man was hard of hearing.

Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez. - A healthy man does not know the value of health.

man
{i} insan, insanoğlu
man
man about town tiyatro ve gece kulübüne sıkça
man
{i} (erkek) hizmetkâr
man
{i} beyaz adam
man
sistem

Uzun yıllar, Pluto, bizim güneş sistemimizin dokuzuncu gezegeni olarak kabul edildi. - For many years, Pluto was considered to be the ninth planet in our solar system.

Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır. - Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.

man
satranç veya dama taşı
man
adamla donatmak
İngilizce - İngilizce
man

Man the machine guns!.

to take up position in order to operate something

    Heceleme

    to take up po·si·tion in or·der to op·er·ate some·thing

    Türkçe nasıl söylenir

    tı teyk ʌp pızîşın în ôrdır tı ôpıreyt sʌmthîng

    Telaffuz

    /tə ˈtāk ˈəp pəˈzəsʜən ən ˈôrdər tə ˈôpərˌāt ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə ˈteɪk ˈʌp pəˈzɪʃən ɪn ˈɔːrdɜr tə ˈɔːpɜrˌeɪt ˈsʌmθɪŋ/