Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
- I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Fransızca öğrenmek istiyorum.
- I want to learn French.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Fransızca öğrenmek istiyorum.
- I want to learn French.
Tom çalışarak çok zaman harcar.
- Tom spends a lot of time studying.
Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim.
- I spent a lot of my time studying French.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
Amerikan dramasını çalışıyorum.
- I'm studying the American drama.
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
- We had to learn the poem by heart.
... To the extent that you can make your studying process more ...
... They say, oh, the reason I'm studying math and science is ...