öğren

listen to the pronunciation of öğren
Türkçe - İngilizce
learn

It's difficult to learn a foreign language. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

Learning a foreign language is difficult. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

{f} learning

That didn't happen when I was learning Esperanto. - O Esparanto öğrenirken olmadı.

I am learning Japanese to play mahjong in Japan. - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.

{f} learned

I learned a lot about Greek culture. - Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

{f} learnt

What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well. - Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.

I've learnt nothing from the teacher. - Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.

internalize
öğren