the performance of a part or role in a drama

listen to the pronunciation of the performance of a part or role in a drama
İngilizce - Türkçe

the performance of a part or role in a drama teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

playing
{i} çalma

Hiçbir müzisyen o müziği cenaze töreninde çalmayı düşünmezdi. - No musician would have thought of playing that music at the funeral.

Piyano çalmada asla çok iyi değildim. - I've never been very good at playing the piano.

playing
{f} oyna

Kesinlikle,kart oynamayı severim. - Certainly, I like playing cards.

Futbol oynamayı severim. - I like playing football.

playing
{i} oyun

Bilgisayar oyunu oynuyorum. - I am playing a browser game.

Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler. - Just then, the workers in the park brought over some small playing cards.

playing
{i} oynama

O, tenis oynamaya düşkün. - He is fond of playing tennis.

Futbol oynamayı severim. - I like playing football.

performing
{f} yap

Dr. Jackson otopsi yapıyor. - Dr. Jackson is performing an autopsy.

Onlar onun operasyonu yapmasında yardım etti. - They assisted him in performing the operation.

performing
{i} yapma

Onlar onun operasyonu yapmasında yardım etti. - They assisted him in performing the operation.

performing
yapan
playing
oynayarak

Tom'un oyun oynayarak ne kadar çok zaman harcadığına şaşırırdın. - You'd be amazed how much time Tom spends playing games.

Kart oynayarak zaman öldürdük. - We killed time by playing cards.

performing
icra
performing
{s} oynama
performing
{s} gösteri
performing
{s} hünerli
performing
{s} becerikli
performing
{s} sergileme
İngilizce - İngilizce
Acting
playing
playacting
performing
the performance of a part or role in a drama

    Heceleme

    the per·for·mance of a part or role in a dra·ma

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi pırfôrmıns ıv ı pärt ır rōl în ı drämı

    Telaffuz

    /ᴛʜē pərˈfôrməns əv ə ˈpärt ər ˈrōl ən ə ˈdrämə/ /ðiː pɜrˈfɔːrməns əv ə ˈpɑːrt ɜr ˈroʊl ɪn ə ˈdrɑːmə/