Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum.
 - I want to quit my current job.
Tom şu anki aylığından tamamen memnun.
 - Tom is perfectly satisfied with his current salary.
Öğretmen güncel olaylara öğrencilerin dikkatini çekmeye çalıştı.
 - The teacher tried to interest the students in current events.
Güncel teknolojiyi kullanıyor musun?
 - Do you use current technology?
Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir.
 - If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
 - The old belief is still widely current.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
 - The old belief is still widely current.
Saakaşvili iktidara geldiğinde Gürcistan'ın şimdiki milli marşı, 2004 yılında kabul edildi.
 - The current national anthem of Georgia was accepted in 2004, when Saakashvili came to power.
Tom Mary'nin şimdiki erkek arkadaşıdır.
 - Tom is Mary's current boyfriend.
Bir anafor, suyun dairesel bir akımıdır.
 - An eddy is a circular current of water.
Ben saydam bir göz küresi olurum; ben hiçbir şeyim; Ben her şeyi görürüm; Evrensel varlığın akımları beni dolaşır; Ben Allah'ın parçası ya da parçacığıyım.
 - I become a transparent eyeball; I am nothing; I see all; the currents of the Universal Being circulate through me; I am part or particle of God.