the part of a fluid that moves continuously in a certain direction

listen to the pronunciation of the part of a fluid that moves continuously in a certain direction
الإنجليزية - التركية

تعريف the part of a fluid that moves continuously in a certain direction في الإنجليزية التركية القاموس.

current
(Askeri) YÜRÜRLÜKTEKİ; KULLANILMAKTA OLAN; CARİ
current
(Elektrik, Elektronik) elektrik cereyanı
current
şu anki

Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi. - Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one.

Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum. - I want to quit my current job.

current
kullanılan
current
güncel

Tom raporu güncel bir web sitesinde buldu. - Tom found the report on a current website.

Güncel teknolojiyi kullanıyor musun? - Do you use current technology?

current
bugünkü
current
geçerli

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

current
yaygın

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

current
cari
current
{s} şimdiki

Saakaşvili iktidara geldiğinde Gürcistan'ın şimdiki milli marşı, 2004 yılında kabul edildi. - The current national anthem of Georgia was accepted in 2004, when Saakashvili came to power.

Şimdiki ekonomik kriz için cumhuriyetçi parti suçlanacak mı? - Is the GOP to blame for the current economic crisis?

current
akım

Pencere açmaktan kaçının; Sırtımda hava akımlarını hissetmek için büyük arzusu yok. - Avoid opening the window; I have no great desire to feel air currents on my back.

Ben saydam bir göz küresi olurum; ben hiçbir şeyim; Ben her şeyi görürüm; Evrensel varlığın akımları beni dolaşır; Ben Allah'ın parçası ya da parçacığıyım. - I become a transparent eyeball; I am nothing; I see all; the currents of the Universal Being circulate through me; I am part or particle of God.

current
içinde bulunulan an dilimi, akım (elektrik), akıntı (su, nehir...)
current
tutulan
current
şimdiki zamana ait
current
current expenses günlük masraflar
current
(isim) akım, akıntı, cereyan; eğilim
current
current history bugünün tarihi
current
revaçta olan
الإنجليزية - الإنجليزية
current
the part of a fluid that moves continuously in a certain direction

    الواصلة

    the part of a flu·id that moves con·ti·nu·ous·ly in a cer·tain di·rec·tion

    التركية النطق

    dhi pärt ıv ı fluıd dhıt muvz kıntînyuısli în ı sırtın dayrekşîn

    النطق

    /ᴛʜē ˈpärt əv ə ˈflo͞oəd ᴛʜət ˈmo͞ovz kənˈtənyo͞oəslē ən ə ˈsərtən dīˈreksʜən/ /ðiː ˈpɑːrt əv ə ˈfluːəd ðət ˈmuːvz kənˈtɪnjuːəsliː ɪn ə ˈsɜrtən daɪˈrɛkʃɪn/
المفضلات