the act of guiding, directing, governing, or enticing; guidance

listen to the pronunciation of the act of guiding, directing, governing, or enticing; guidance
İngilizce - Türkçe

the act of guiding, directing, governing, or enticing; guidance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

leading
öncülük eden
leading
(Bilgisayar) başlangıç önce gelen
leading
kurşunlama
leading
kurşunla kaplama
leading
(Bilgisayar) başlangıç
leading
kurşun kaplı
leading
kılavuzluk
leading
{f} öncülük et
leading
en önemli
leading
önde olan
leading
temel
leading
kılavuzluk eden
leading
önde gelen

Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir. - China is the world's leading producer of rice.

Mary sincaplar konusunda dünyanın önde gelen uzmanıdır. - Mary is the world’s leading expert on squirrels.

the act of
eyleminin
leading
{s} ana
leading
{s} başlıca
leading
önde o
leading
rehber olan
leading
{s} önemli

O önemli bir politikacı olma hırsını asla unutmadı. - He never forgot his ambition to become a leading politician.

leading
{f} öncülük et: prep.yol açan,önde gele
leading
ima
İngilizce - İngilizce
leading
the act of guiding, directing, governing, or enticing; guidance