the ability to concentrate on a task

listen to the pronunciation of the ability to concentrate on a task
İngilizce - Türkçe

the ability to concentrate on a task teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

attention
ilgi

Sadece detaylara yakın ilgi göstermelisin. - You must give close attention to the merest details.

Çocuklar benim ilgimi paylaşırlar. - My children share my attention.

attention
özen

Yaptığın şeye özen göster. - Pay attention to what you're doing.

attention
dikkat

Ben dikkat çekmek istemiyordum. - I did not want to attract attention.

Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin. - You should pay more attention to your own safety.

attention
{i} ilgilenme

Tom'la ilgilenmekten vazgeçtim. - I stopped paying attention to Tom.

Tom kısa sürede hiç kimsenin onunla ilgilenmediğini fark etti. - Tom soon realized that no one was paying any attention to him.

attention
(Askeri) esas duruş
attention
hizmet
attention
kayıt
attention
titizlik
attention
dikkat verme

Sürücülerin tafik ışıklarına dikkat vermeleri gerek. - Drivers need to pay attention to the traffic lights.

attention
hazırol yağdayı
attention
aşığın sevgilisine gösterdiği ilgi
attention
{i} kur
attention
{i} iltifat

Tom Mary'nin iltifatıyla pohpohlandı. - Tom was flattered by Mary's attention.

Kadınlar iltifattan hoşlanırlar. - Women like attention.

attention
{i} ask. esas duruş/vaziyet
attention
Attention I Hazır ol I attention span bir kimsenin konu degiştirmeden aynı şeye dikkat edebildiği müddet
attention
meşgul olma
attention
teveccuh
attention
(Askeri) ESAS DURUŞ: Gözler tam ilerde, eller yanlarda, topuklar bitişik, ayak uçları 45 yanlara açık, hazır ve uyanık vaziyette, ayakta dik duruş. At veya araca binmiş, silah taşıyan vesaire şahıslar için de, ayrıca esas vaziyetleri tarif edilmiştir. Bu vaziyette, tam sessizlik ve hareketsizlik esastır. 2. HAZIR OL ! Bu vaziyeti almak için verilen komut
İngilizce - İngilizce
attention
the ability to concentrate on a task

    Heceleme

    the a·bi·li·ty to con·cen·trate on a task

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi ıbîlıti tı känsıntreyt ôn ı täsk

    Telaffuz

    /ᴛʜē əˈbələtē tə ˈkänsənˌtrāt ˈôn ə ˈtask/ /ðiː əˈbɪlətiː tə ˈkɑːnsənˌtreɪt ˈɔːn ə ˈtæsk/