The lack of modern post facilities caused trouble for many shippers.
- Post modern tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu.
The lack of modern post facilities caused trouble for many shippers.
- Modern sonrası tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu.
Our company is planning to build a new chemical plant in Russia.
- Şirketimiz Rusya'da yeni bir kimya tesisi kurmayı planlıyor.
A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
- Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.
Tom has a facility for acquiring foreign languages.
- Tom'un yabancı dil edinimi için bir tesisi var.
Dan was serving a life sentence in a maximum security facility.
- Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
He works for a plumbing company.
- O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor.
We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.
- Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var.