I am going to have my watch repaired by John.
- Saatimi John'a tamir ettireceğim.
I had my watch repaired.
- Saatimi tamir ettirdim.
I had to fix the toaster.
- Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
The plumber used many tools to fix our sink.
- Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
It took me several hours to mend it.
- Onu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
It will cost about 2000 yen to repair it.
- Onu tamir etmek yaklaşık 2000 yene mal olacak.
I took the radio apart to repair it.
- Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
Can you fix it temporarily?
- Geçici olarak tamir edebilir misin?
I had my watch fixed.
- Saatimi tamir ettirdim.
Your shoes want mending.
- Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor.
Mary is mending the carpet.
- Mary halıyı tamir ediyor.
I will have him mend my shoes.
- Ona ayakkabılarımı tamir ettireceğim.
How soon can I have my shoes mended?
- Ne kadar sürede ayakkabılarımı tamir ettirebilirim?
I am fixing the washing machine.
- Çamaşır makinesini tamir ediyorum.
I'm fixing the radio I found on my way home.
- Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.
This broken vase is irreparable.
- Bu kırık vazo tamir edilemez.