Acı çekmek insanın kaderidir.
 - It is man's destiny to suffer.
Acı çekmek insanoğlunun alnına yazılmıştır.
 - Man is destined to suffer.
Acı çekmek insanoğlunun alnına yazılmıştır.
 - Man is destined to suffer.
Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.
 - To some life is pleasure, to others suffering.
Çile çekmekten saçı ağardı.
 - Her hair grayed with suffering.
O, baş ağrısından acı çekiyor.
 - He is suffering from a headache.
Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.
 - My wife is suffering from pneumonia.
Çile çekmekten saçı ağardı.
 - Her hair grayed with suffering.
Onun yaşında saç dökülmesine uğramak çok üzücü.
 - Suffering from hair loss at her age is so sad.
Onun bu kadar acı çekmesine dayanamıyorum.
 - I can't stand him suffering so much.
Acı çekme hayatın sefaletinden kaynaklanıyor.
 - My suffering is due to life’s miseries.
Mortgage borcumdan dolayı sıkıntı çektim.
 - I suffered from my mortgage loan.
Bir araştırmaya göre, dünyada bir milyar kişi yoksulluktan sıkıntı çekiyor.
 - According to a survey, 1 billion people are suffering from poverty in the world.
Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.
 - My wife is suffering from pneumonia.
O, baş ağrısından acı çekiyor.
 - He is suffering from a headache.
Kızım zaten dört senedir iştahsızlıktan ızdırap çekmekte.
 - My daughter has been suffering from anorexia for four years already.
He's suffering from the flu this week.
I hope you never have to suffer the same pain.
 the holie ghoste doth manifestlie expresse, saying: I suffer not that women usurpe authoritie above man:.
At least he didn't suffer when he died in the car crash.