satın almak

listen to the pronunciation of satın almak
Türkçe - İngilizce
buy

I don't want to buy this kind of sofa. - Bu tür bir kanepe satın almak istemiyorum.

I want to buy a pair of ski boots. - Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.

purchase

They are saving their money for the purchase of a house. - Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.

The couple wants to purchase a home. - Çift, bir ev satın almak istiyor.

to buy, purchase
to buy, to purchase
invest in
(Hukuk) to purchase

I want to purchase property in Boston. - Boston'da emlak satın almak istiyorum.

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

get
buy in

This necklace is so beautiful that I'd like to buy in for my wife. - Bu kolye o kadar güzel ki, karım için satın almak istiyorum.

merchandise
buy off
buy out
(Ticaret) acquire
satın alma
buying

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

I use money for buying clothes. - Giysileri satın almak için para kullanırım.

satın alma
purchase

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

I want to know if you will refund the full purchase price. - Tam satın alma bedelini geri ödeyip ödemeyeceğinizi bilmek istiyorum.

satın alma
{i} buy

Please do not buy it. - Lütfen onu satın alma.

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

satın al
{f} bought

I bought a new personal computer yesterday. - Dün yeni bir PC satın aldım.

He bought books at random. - O, rastgele kitap satın aldı.

satın alma
purchasing

The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power. - Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

satın alma
(Politika, Siyaset,Ticaret) acquisition
satın al
{f} purchase

We purchased a new house for eighty thousand dollars. - Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.

Many Americans protested the purchase of Alaska. - Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.

satın alma
(Ticaret) take over
satın alma
merchandising
satın alma
emption
satın al
{f} purchasing

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power. - Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

What do you want to buy? - Ne satın almak istiyorsun?

I will only buy the car if they repair the brakes first. - Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

satın al
{f} buying

I went to the department store with a view to buying a present. - Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

satın alma
procurement
içmek için şarap satın almak
buy wine to drink
satın alma
buying in
adaptör satın almak istiyorum
I want to buy an adapter
açık eksiltme ile satın almak
to purchase by Dutch auction
belayı satın almak
to invite trouble
bir defada satın almak
buy outright
cep sözlüğü satın almak istiyorum
I would like to buy a pocket dictionary
epilatör satın almak istiyorum
I want to buy an epilator
fiş satın almak istiyorum
I want to buy a plug
gayrimenkul satın almak
buy estate
hisse satın almak
invest in share
hisse satın almak
buy share
hisse satın almak
purchase share
hisse satın almak
get share
hisse satın almak
acquire share
hisse senedi satın almak
purchase share
ihale ile satın almak
purchase by tender
içindekilerle satın almak
snap
kılavuz satın almak istiyorum
I would like to buy a guidebook
mezatta kendi malını satın almak
buy in
perakende satın almak
(Ticaret) buy retail
perakende satın almak
buy something retail
perakende satın almak
to buy sth retail
pil satın almak istiyorum
I want to buy a battery
saç kurutma makinesi satın almak istiyorum
I want to buy a hair dryer
taksitle satın almak
to buy on instalment
tamamını satın almak
buy out
tekrar satın almak
repurchase
toptan satın almak
(Ticaret) buy wholesale
toptan satın almak
(Ticaret) purchase wholesale
toptan satın almak
(Ticaret) buy in bulk
tümünü satın almak
buy up
tümünü satın almak
to buy up
tıraş makinesi satın almak istiyorum
I want to buy an electric shaver
uzatma kablosu satın almak istiyorum
I want to buy an extension cord
vadeli satın almak
(Ticaret) buy for account
önceden satın almak
pre empt
ıngilizce bir dramatik eseri satın almak istiyorum
I would like to buy a drama in English
ıngilizce bir kolay okuma satın almak istiyorum
I would like to buy an easy reading in English
ıngilizce bir mistik romanı satın almak istiyorum
I would like to buy a mystery novel in English
şehir haritası satın almak istiyorum
I would like to buy a map of the city
satın almak

    Heceleme

    sa·tın al·mak

    Telaffuz

    Etimoloji

    [ 'sa-t&n ] (noun.) 14th century. Middle English, from Middle French, probably from Arabic zaytunI, literally, of Zaytun, seaport in China during the Middle Ages.