satın almak

listen to the pronunciation of satın almak
Турецкий язык - Английский Язык
buy

What do you want to buy? - Ne satın almak istiyorsun?

I want to buy a pair of ski boots. - Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.

purchase

The couple wants to purchase a home. - Çift, bir ev satın almak istiyor.

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

to buy, purchase
to buy, to purchase
invest in
(Hukuk) to purchase

I would like to purchase your latest mail order catalogue. - Senin en son posta sipariş kataloğunu satın almak istiyorum.

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

get
buy in

This necklace is so beautiful that I'd like to buy in for my wife. - Bu kolye o kadar güzel ki, karım için satın almak istiyorum.

merchandise
buy off
buy out
(Ticaret) acquire
satın alma
buying

I cannot afford buying a used car. - Ben kullanılmış bir araba satın alma gücüne sahip değilim.

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

satın alma
purchase

Tom should have purchased flood insurance. - Tom sel sigortası satın almalıydı.

They are saving their money for the purchase of a house. - Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.

satın alma
{i} buy

What do you want to buy? - Ne satın almak istiyorsun?

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

satın al
{f} bought

I bought a bottle of beer at the liquor store. - Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.

I bought a new personal computer yesterday. - Dün yeni bir PC satın aldım.

satın alma
purchasing

The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power. - Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

satın alma
(Politika, Siyaset,Ticaret) acquisition
satın al
{f} purchase

I purchased a new car last week. - Geçen hafta yeni bir araba satın aldım.

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

satın alma
(Ticaret) take over
satın alma
merchandising
satın alma
emption
satın al
{f} purchasing

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power. - Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

I will only buy the car if they repair the brakes first. - Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

Please do not buy it. - Lütfen onu satın alma.

satın al
{f} buying

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

I went to the department store with a view to buying a present. - Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.

satın alma
procurement
içmek için şarap satın almak
buy wine to drink
satın alma
buying in
adaptör satın almak istiyorum
I want to buy an adapter
açık eksiltme ile satın almak
to purchase by Dutch auction
belayı satın almak
to invite trouble
bir defada satın almak
buy outright
cep sözlüğü satın almak istiyorum
I would like to buy a pocket dictionary
epilatör satın almak istiyorum
I want to buy an epilator
fiş satın almak istiyorum
I want to buy a plug
gayrimenkul satın almak
buy estate
hisse satın almak
invest in share
hisse satın almak
buy share
hisse satın almak
purchase share
hisse satın almak
get share
hisse satın almak
acquire share
hisse senedi satın almak
purchase share
ihale ile satın almak
purchase by tender
içindekilerle satın almak
snap
kılavuz satın almak istiyorum
I would like to buy a guidebook
mezatta kendi malını satın almak
buy in
perakende satın almak
(Ticaret) buy retail
perakende satın almak
buy something retail
perakende satın almak
to buy sth retail
pil satın almak istiyorum
I want to buy a battery
saç kurutma makinesi satın almak istiyorum
I want to buy a hair dryer
taksitle satın almak
to buy on instalment
tamamını satın almak
buy out
tekrar satın almak
repurchase
toptan satın almak
(Ticaret) buy wholesale
toptan satın almak
(Ticaret) purchase wholesale
toptan satın almak
(Ticaret) buy in bulk
tümünü satın almak
buy up
tümünü satın almak
to buy up
tıraş makinesi satın almak istiyorum
I want to buy an electric shaver
uzatma kablosu satın almak istiyorum
I want to buy an extension cord
vadeli satın almak
(Ticaret) buy for account
önceden satın almak
pre empt
ıngilizce bir dramatik eseri satın almak istiyorum
I would like to buy a drama in English
ıngilizce bir kolay okuma satın almak istiyorum
I would like to buy an easy reading in English
ıngilizce bir mistik romanı satın almak istiyorum
I would like to buy a mystery novel in English
şehir haritası satın almak istiyorum
I would like to buy a map of the city
Турецкий язык - Турецкий язык
Fiyatını vererek bir şey almak
mubayaa etmek
almak
(Osmanlı Dönemi) TENACÜŞ
iştira etmek
Satın alma
(Hukuk) MUBAYAA
Satın alma
mübayaa
Satın alma
(Hukuk) ŞİRA
Satın alma
iştina
Satın alma
iştira
satın alma
Satın almak işi
satın alma
Kurum ve kuruluşlarda ihtiyaç duyulan malları almaya yetkili birim
satın alma
(Osmanlı Dönemi) mübâyaa
satın almak

    Расстановка переносов

    sa·tın al·mak

    Произношение

    Этимология

    [ 'sa-t&n ] (noun.) 14th century. Middle English, from Middle French, probably from Arabic zaytunI, literally, of Zaytun, seaport in China during the Middle Ages.
Избранное