Biraz daha biber ekle.
- Add a little more pepper.
Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
- I am learning a little English.
Kanepede azıcık kestir.
- Take a little nap on the sofa.
Kanepede azıcık kestir.
- Take a little nap on the couch.
Tom pastanın bir parçasını aldı.
- Tom got a little pie.
Lütfen AC'yi bir parça aç.
- Please turn up the AC a little bit.
Tom çok az kıskanç görünüyordu.
- Tom sounded slightly jealous.
Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.
- You may be right, but we have a slightly different opinion.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
- There was only a little milk left in the bottle.
Tom, bugün biraz keyfsiz.
- Tom is slightly under the weather today.
Tom bir saatten biraz fazla bir süredir bekliyor.
- Tom has been waiting for slightly over an hour.
I was a little surprised.
- Ich war ein wenig überrascht.
I slept a little during lunch break because I was so tired.
- Ich habe während der Mittagspause ein wenig geschlafen, weil ich so müde war.