repair-

listen to the pronunciation of repair-
İngilizce - Türkçe

repair- teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

<span class="word-self">repairspan>
tamir

Bu arabanın tamire ihtiyacı var. - This car needs repairing.

Saatimi tamir ettirdim. - I had my watch repaired.

<span class="word-self">repairspan>
onarım

Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var. - My house needs major repairs.

Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi. - The mechanic said the repair would not take long.

<span class="word-self">repairspan>
tamirat

Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen. - Just do the essential repairs, please.

<span class="word-self">repairspan>
onarmak

Çamaşır makinesini onarmak mümkün müdür? - Is it possible to repair the washing machine?

Mary büyüyen bir erkek fatmaydı ve arabaları ve traktörleri onarmaktan hoşlanıyordu. - Mary was a tomboy growing up and liked to repair cars and tractors.

<span class="word-self">repairspan>
tamir etmek

Onu tamir etmek yaklaşık 2000 yene mal olacak. - It will cost about 2000 yen to repair it.

Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu. - It cost me 5,000 yen to repair my bicycle.

<span class="word-self">repairspan>-pit
tamir çukuru
<span class="word-self">repairspan>
{f} tamir et

Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım. - I hired a professional to repair the stove.

O benim evin kırık penceresini tamir etti. - He repaired the broken window of my house.

<span class="word-self">repairspan>
{i} hal
<span class="word-self">repairspan>
{f} gitmek
construction <span class="word-self">repairspan>
(İnşaat) yapım onarımı
defect <span class="word-self">repairspan>
arıza onarım
<span class="word-self">repairspan>
düzeltmek
<span class="word-self">repairspan>
tamir yapmak
<span class="word-self">repairspan>
yapmak

Tamir için ödeme yapmak zorunda kalacaksın. - You're going to have to pay for the repair.

Bu evin çok fazla onarıma ihtiyacı var, onu yıkmak ve yenisini yapmak daha kolay olacaktır. - This house needs so many repairs, it would be easier to tear it down and build a new one.

<span class="word-self">repairspan> kit
onarım kiti
road <span class="word-self">repairspan>
yol yapımı
road <span class="word-self">repairspan>
yol tamiri
ship <span class="word-self">repairspan>
(Ticaret) gemi tamiri
undergo <span class="word-self">repairspan>
onarım geçirmek
undergo <span class="word-self">repairspan>
onarım görmek
mean <span class="word-self">repairspan> time
ortalama onarım zamanı
mean time to <span class="word-self">repairspan>
ortalama onarım zamanı
<span class="word-self">repairspan>
{f} yamamak
<span class="word-self">repairspan>
(hatayı) düzeltmek
<span class="word-self">repairspan>
gidermek
<span class="word-self">repairspan> kit
tamir takımı
<span class="word-self">repairspan> shop
tamirci dükkânı

Sami tamirci dükkanındaydı. - Sami was at the repair shop.

<span class="word-self">repairspan> shop
tamirci dükkanı

Sami tamirci dükkanındaydı. - Sami was at the repair shop.

<span class="word-self">repairspan> time
onarım zamanı
replacement <span class="word-self">repairspan>
değiştirme / onarım
under <span class="word-self">repairspan>
onarımda
<span class="word-self">repairspan>
{f} telâfi etmek
<span class="word-self">repairspan>
{f} zararını ödemek
<span class="word-self">Repairspan>
tamiri
dent <span class="word-self">repairspan> technician
kaporta tamircisi
forward <span class="word-self">repairspan> system
ileri tamir sistemi
guarantee <span class="word-self">repairspan>
garanti tamir
maintenance and <span class="word-self">repairspan>
bakım ve onarım
railway <span class="word-self">repairspan> workshop
demiryolu onarım atölyesi
<span class="word-self">repairspan>
{i} durum
<span class="word-self">repairspan>
{f} çekilmek
<span class="word-self">repairspan>
{i} barınak
<span class="word-self">repairspan>
{i} sığınak
<span class="word-self">repairspan>
şifa verme
<span class="word-self">repairspan>
onarm
<span class="word-self">repairspan> delay time
onarım gecikmesi zamanı
self <span class="word-self">repairspan>
kendini onarmak
system <span class="word-self">repairspan>
sistemini tamir etmek
under <span class="word-self">repairspan>
onarım altında
windshield <span class="word-self">repairspan> products
araba on camı tamir ürünleri
aircraft <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) UÇAK TAMİRİ: Bir uçağın veya bazı uçak parçalarının yeniden hizmet görebilecek hale getirilmesi. Ayrıca bakınız: "aircraft rectification"
aircraft <span class="word-self">repairspan>
(Havacılık) uçak onarım
aircraft <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) uçak tamiri
airfield damage <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) HAVAALANI HASAR ONARIMI: Nükleer olmayan bir taarruzdan sonra hava alanının yeniden faal duruma getirilmesi için gerekli olan ve aşağıdakileri de içine alan bir dizi faaliyet; a. Hasar Değerlendirmesi ve gerekli onarım işlerinin tayini için keşif; b. Patlayıcı maddelerin temizlenmesi; c. Manevra sahaları ve gidiş geliş yolları gibi az kullanılan yüzeylerin onarımı; d. Hava harekatının idaresi için çok önemli olan tesis ve imkanların onarımı. ADR olarak da anılır
army railroad <span class="word-self">repairspan> shop
(Askeri) ASKERİ DEMİRYOLU TAMİRHANESİ: Kara kuvvetlerinin mülkiyeti altında bulunan demiryolu malzemesinin, ulaştırma bakanlığı talimatı dahilinde, ana bakımlarının yapıldığı yer
base <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) ANA TAMİR: Bak. "Depot repair"
battle damage <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) muharebe hasar onarımı
be under <span class="word-self">repairspan>
tamir edilmek, tamirde olmak
beyond <span class="word-self">repairspan>
tamir edilemeyecek şekilde
bridge <span class="word-self">repairspan>
köprü tamiri
can you <span class="word-self">repairspan> the car
arabayı tamir edebilir misiniz
can you <span class="word-self">repairspan> these boots
bu botları tamir edebilir misiniz
can you <span class="word-self">repairspan> these shoes
bu ayakkabıyı tamir edebilir misiniz
can you <span class="word-self">repairspan> this camera
bu fotoğraf makinesini tamir edebilir misiniz
can you <span class="word-self">repairspan> this clock
bu saati tamir edebilir misiniz
can you <span class="word-self">repairspan> this watch
bu kol saatini tamir edebilir misiniz
can you <span class="word-self">repairspan> this while i wait
ben beklerken tamir edebilir misiniz
car <span class="word-self">repairspan> company
(Askeri) VAGON TAMİR BÖLÜĞÜ: Demiryolu işletmesinde kullanılan bir onarım birliği
combat essential <span class="word-self">repairspan> part
(Askeri) MUHAREBE İÇİN GEREKLİ ONARIM PARÇASI: Muharebe için gerekli bir nihai maddenin veya muharebe hazırlığı halindeki bir silah sisteminin bakımı için zaruri bir işletme onarım parçası. Bu özellikteki maddelerin, ilgili taktik talimname "Onarım Parçaları ve Özel Alet Listeleri" nde gösterilen kalemlerinden olmaları gerekir
concurrent <span class="word-self">repairspan> parts
(Askeri) MALZEME YEDEĞİ ONARIM PARÇALARI: Kara Ordusu ikmal sistemine yeni giren nihai maddelerle birlikte tedarik olunan parçaları. Bunların temininden maksat birlikler nihai maddenin ilk teslim tarihi ile, ikmal kayıtlarının normal bütünleme usulleriyle müteakip tedarike imkan verecek şekilde kurulabildiği tarih arasındaki devrede, ilk dağıtım ve bakım için gerekli cins ve miktarda onarım parçasını temin etmiş olmaktır
connector <span class="word-self">repairspan>
(Otomotiv) konektör tamiri
cosmetic <span class="word-self">repairspan>
yüzeysel onarım
cryptographic <span class="word-self">repairspan> facility
(Askeri) KRİPTO TAMİR TESİSLERİ
depot <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) beşinci kademe onarımı
depot <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) DEPO ONARIMI, BEŞİNCİ KADEME ONARIMI: Normal olarak, bir menzil sahası veya yurtiçi bölgesi tesisinde, beşinci kademe onarımlarını yapmak üzere özel surette yetiştirilmiş ve teçhiz edilmiş personel tarafından yapılan onarım çalışmaları
emergency <span class="word-self">repairspan> disk
Acil Kurtarma Diski
fender <span class="word-self">repairspan> part
çamurluk onarım parçası
fifth echelon <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) beşinci kademe onarımı
fifth echelon <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) BEŞİNCİ KADEME ONARIMI: Beşinci kademe bakımında yapılan onarım. Bak. "repair"
free <span class="word-self">repairspan>
(Avrupa Birliği) ücretsiz onarım
gas mask <span class="word-self">repairspan> kit
(Askeri) MASKE TAMİR KUTUSU: Gaz maskesinin başlıklarında ve hortum kısmında geçici tamir yapmak için kullanılan ve içinde lastik yapıştırıcı madde ve şeritler bulunan, ufak tüp şeklinde kutu
gas mask <span class="word-self">repairspan> tool set
(Askeri) MASKE TAMİR TAKIMI: Maskeler üzerinde yetki verilen tamirleri yapmak için kullanılan aletler (yedek parçalar hariç)
general <span class="word-self">repairspan>
normal revizyon
hair <span class="word-self">repairspan>
saç bakımı
how long will it take to <span class="word-self">repairspan>
tamir etmeniz ne kadar sürer
how long will it take to <span class="word-self">repairspan> the car
arabayı tamir etmeniz ne kadar sürer
in bad/ill <span class="word-self">repairspan>
kötü durumda
in good <span class="word-self">repairspan>
iyi durumda
in want of <span class="word-self">repairspan>
tamire muhtaç
it will take us a day to <span class="word-self">repairspan> it
bunu tamir etmek bir gün sürer
keep in good <span class="word-self">repairspan>
düzenli bakımını yapmak
keep in <span class="word-self">repairspan>
düzenli bakımını yapmak
leakage <span class="word-self">repairspan>
sızıntı onarımı
maintenance and <span class="word-self">repairspan> branch
(Askeri) BAKIM VE ONARIM KOLU: Bir mevki, ordugah ve garnizondaki levazım, fenni ve sıhhi tesisler kısmının bir kolu. Bu teşkilat; binaların, diğer inşaat, fenni ve sıhhi tesisler ile bunlar dahilindeki eşyanın bakım ve onarımını yapar
major <span class="word-self">repairspan>
büyük tamir
major <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) BÜYÜK ONARIM: Yenileştirmeyi, birçok parçaların değiştirilmesini veya özel aletler kullanılmasını gerektiren onarım işleri
major <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) büyük tamirat
mean time to <span class="word-self">repairspan>/restore
(Bilgisayar) ortalama onarım süresi
minor <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) KÜÇÜK ONARIM: Genel olarak, büyük sökme işleri yapılmadan, malzemenin kısa zamanda tekrar çalışır duruma gelmesine imkan veren, bir iki alet kullanmak suretiyle ve pek az malzeme ile hiç malzemeye lüzum kalmadan yapılabilen ve genellikle, malzemenin, onarım için geri kademelere gönderilmesini gerektirmeyen onarım işleri
minor <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) küçük onarım
minor <span class="word-self">repairspan>
(Askeri) küçük tamirat
motor <span class="word-self">repairspan> park
(Askeri) MOTORLU ARAÇ ONARIM PARKI: Bir harekat alanında motorlu araçların onarıldıkları park
nail <span class="word-self">repairspan>
tırnak onarma
organizational <span class="word-self">repairspan> parts
(Askeri) BİRLİK ÜZERİNDEKİ ONARIM PARÇALARI: Bir birliğe, kendisinin kullanması için verilmiş parçalar
railway <span class="word-self">repairspan> shop
cer atelyesi
railway <span class="word-self">repairspan> shop depot
(Askeri) DEMİRYOLU ONARIM DEPOSU: ABD Kara Kuvvetlerinin malı olan veya bu komutanlığın kontrolu altında bulundurulan demiryolu malzemesinin depo bakımını yapan tesis
railway <span class="word-self">repairspan> shop depot
(Askeri) demir yolu onarım deposu
<span class="word-self">repairspan>
(Tıp) Tamir (etme)
<span class="word-self">repairspan>
{i} tamir, onarma
<span class="word-self">repairspan>
(Tekstil) rapor
<span class="word-self">repairspan>
(Tıp) İyileştirme, şia verme
<span class="word-self">repairspan>
repairmantamirci
<span class="word-self">repairspan>
tam

Saatimi tamir ettirdim. - I had my watch repaired.

Bu ayakkabıları tamir edebilir misin? - Can you repair these shoes?

<span class="word-self">repairspan>
(Nükleer Bilimler) tamirat/onarım
<span class="word-self">repairspan>
{f} onar

Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi. - The mechanic said the repair would not take long.

Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var. - My house needs major repairs.

<span class="word-self">repairspan>
in good repair iyi hal
<span class="word-self">repairspan>
repair shop tamirci dükkânı
<span class="word-self">repairspan>
(Askeri) ONARMAK, TAMİR ETMEK: Belirli bir kusuru veya hizmete elverişsizlik durumunu gidermek suretiyle bir maddeyi hizmete elverişli duruma getirmek. Ayrıca bakınız: "overhaul", "rebuild"
<span class="word-self">repairspan> and maintenance corps
(Askeri) Tamir ve bakım birlikleri
<span class="word-self">repairspan> automaticaly
Otomatik Onarım
<span class="word-self">repairspan> charges
(Avrupa Birliği) (Annex III) onarım masrafları, tamir giderleri
<span class="word-self">repairspan> charges
(Avrupa Birliği) onarım masrafları
<span class="word-self">repairspan> cycle
(Askeri) TAMİR SAYKILI: Tamir edilebilir bir maddenin sökülmesi veya yerine bir yenisinin takılmasından, çalışabilir halde yeniden yerine takılması veya stoğa alınmasına kadar zamanda geçirdiği aşamalar
<span class="word-self">repairspan> cycle aircraft
(Askeri) ONARIM DÖNEMİ UÇAKLARI: Depo bakımında bulunan veya bakım bekleyen, depo bakımına giden ve gelmekte olan transit durumdakiler de dahil olmak üzere faal envanterdeki uçaklar
<span class="word-self">repairspan> instructions
onarım talimatı
<span class="word-self">repairspan> kit
(Askeri) TAMİR TAKIMI: Bir tali komple parçanın yenileştirilmesi için, genellikle, tek stok numarası altında birlikte dağıtılan parçalar grubunu ifade eden terim
<span class="word-self">repairspan> on the job site
(Askeri) GÖREV YERİNDE ONARIM
<span class="word-self">repairspan> part
(Askeri) YEDEK PARÇA, TAMİR PARÇASI: Bir nihai madde, tali komple parça veya aksamın bakım veya onarımında, bir yere takılacak gerekli herhangi bir parça, tali komple parça veya aksam
<span class="word-self">repairspan> pending
(Bilgisayar) onarım beklemede
<span class="word-self">repairspan> service
(Avrupa Birliği) onarım hizmeti
<span class="word-self">repairspan> ship
tamir gemisi
<span class="word-self">repairspan> shop
tamirhane

Bunu tamirhaneye götür. - Take it to the repair shop.

Tamirhaneye gidiyorum. - I'm going to the repair shop.

special <span class="word-self">repairspan>
özel onarım
structural <span class="word-self">repairspan>
bünyesel onarım
substantial <span class="word-self">repairspan>
(Kanun) esaslı tamir
temporary <span class="word-self">repairspan>
geçici tamirat
undergo <span class="word-self">repairspan>(s)
tamirat görmek
undergo <span class="word-self">repairspan>(s)
onarımdan geçmek
undergo <span class="word-self">repairspan>(s)
tamir görmek
windscreen <span class="word-self">repairspan> kit
(Otomotiv) ön cam tamir kiti
İngilizce - İngilizce

repair- teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

<span class="word-self">repairspan>
An act of going on vacation

our annual repair to the mountains.

<span class="word-self">repairspan>
To transfer oneself to another place

I heard the visitors repair to their chambers. Jane Eyre, by Charlotte Bronte 1850.

<span class="word-self">repairspan>
The result of repairing something

If you look closely you can see the repair in the paintwork.

<span class="word-self">repairspan>
To restore to good working order, fix, or improve damaged condition; to mend; to remedy
<span class="word-self">repairspan>
The condition of something, in respect of need for repair

The car was overall in poor repair before the accident. But after the workshop had it for three weeks it was returned in excellent repair. But the other vehicle was beyond repair.

<span class="word-self">repairspan>
The act of repairing something

I took the car to the workshop for repair.

<span class="word-self">repairspan>
A place to which one goes frequently or habitually; a haunt
<span class="word-self">repairspan>
{n} a reparation, supply of loss, abode
<span class="word-self">repairspan>
{v} to mend, refit, fill up anew, go to
Forward <span class="word-self">Repairspan> Team
military support unit that goes into the front lines with soldiers and is responsible for the maintenance of military equipment (such as tank and vehicle repairs), FRT
beyond <span class="word-self">repairspan>
cannot be fixed, cannot be repaired
carburetor <span class="word-self">repairspan> service
place where carburetors are fixed or replaced
maintenance, <span class="word-self">repairspan>, operating (MRO) items
(Ticaret) Items such as maintenance supplies, equipment repair parts, etc. that support the operating process and are not issued to production orders or included in product standard cost
<span class="word-self">repairspan>
If something such as a building is in good repair, it is in good condition. If it is in bad repair, it is in bad condition. The monks of Ettal keep the abbey in good repair
<span class="word-self">repairspan>
make amends for; pay compensation for; "One can never fully repair the suffering and losses of the Jews in the Third Reich"; "She was compensated for the loss of her arm in the accident"
<span class="word-self">repairspan>
move, travel, or proceed toward some place; "He repaired to his cabin in the woods"
<span class="word-self">repairspan>
To go; to betake one's self; to resort; ass, to repair to sanctuary for safety
<span class="word-self">repairspan>
An operation performed on a non-conforming part or assembly to make it functionally suable but which does not completely eliminate the nonconformance
<span class="word-self">repairspan>
- Behaviors undertaken with another person to re-establish communication and relationship after it has broken down
<span class="word-self">repairspan>
the act of putting something in working order again
<span class="word-self">repairspan>
If you repair a relationship or someone's reputation after it has been damaged, you do something to improve it. The government continued to try to repair the damage caused by the minister's interview
<span class="word-self">repairspan>
Restoration to a sound or good state after decay, waste, injury, or partial restruction; supply of loss; reparation; as, materials are collected for the repair of a church or of a city
<span class="word-self">repairspan>
To restore to a sound or good state after decay, injury, dilapidation, or partial destruction; to renew; to restore; to mend; as, to repair a house, a road, a shoe, or a ship; to repair a shattered fortune
<span class="word-self">repairspan>
If you repair something that has been damaged or is not working properly, you mend it. Goldsmith has repaired the roof to ensure the house is wind-proof A woman drove her car to the garage to have it repaired. + repairer repairers re·pair·er TV repairers
<span class="word-self">repairspan>
To remake in order to use again
<span class="word-self">repairspan>
any activity which returns the capability of an asset that has failed to a level of performance equal to, or greater than, that specified by its Functions, but not greater than its original maximum capability An activity which increases the maximum capability of an asset is a modification
<span class="word-self">repairspan>
the act of putting something in working order again a formal way of referring to the condition of something; "the building was in good repair"
<span class="word-self">repairspan>
To return
<span class="word-self">repairspan>
is a one-time or short-term agreement between a vendor and the agency to remediate a problem with a product or piece of equipment Often the agreement rate is based upon an hourly labor charge plus parts and supplies (i e time and materials)
<span class="word-self">repairspan>
Repair and maintenance includes activities conducted on currently serviceable structures, facilities and equipment involving no expansion or use beyond that previously existing and resulting in no significant hydrologic impact It includes those usual activities taken to prevent a decline, lapse, or cessation in the use of structures and systems and includes replacement of dysfunctional facilities, including cases where environmental permits require replacing an existing structure with a different type structure, as long as the functional characteristics of the original structure are not changed (An example would be replacing a collapsed, fish blocking, round culvert, with a new box culvert under the same span, or width, of roadway )
<span class="word-self">repairspan>
{f} fix, mend, correct a problem or malfunction
<span class="word-self">repairspan>
Replacement of dead cells by fibrous c t ; function may not be restored and structure may be altered
<span class="word-self">repairspan>
Repair is the reconstruction or renewal of any part of an existing building for the purpose of its maintenance
<span class="word-self">repairspan>
To make amends for, as for an injury, by an equivalent; to indemnify for; as, to repair a loss or damage
<span class="word-self">repairspan>
Condition with respect to soundness, perfectness, etc
<span class="word-self">repairspan>
An action that restores a failed part or component to operating condition
<span class="word-self">repairspan>
Place to which one repairs; a haunt; a resort
<span class="word-self">repairspan>
Restoring the functional capability of a defective PCB, which may or may not affect appearance, interchangeability and/or uniformity
<span class="word-self">repairspan>
The reconstruction or renewal of any part of an existing structure or building for the purpose of its maintenance
<span class="word-self">repairspan>
Repair, overhaul, upgrade or modification as required by the contract
<span class="word-self">repairspan>
Restore to good working order, fix, or improve damaged condition; mend; remedied
<span class="word-self">repairspan>
the act of putting something in working order again a formal way of referring to the condition of something; "the building was in good repair" restore by replacing a part or putting together what is torn or broken; "She repaired her TV set"; "Repair my shoes please" move, travel, or proceed toward some place; "He repaired to his cabin in the woods
<span class="word-self">repairspan>
The act of repairing or resorting to a place
<span class="word-self">repairspan>
give new life or energy to; "A hot soup will revive me"; "This will renovate my spirits"; "This treatment repaired my health"
<span class="word-self">repairspan>
A repair is something that you do to mend a machine, building, piece of clothing, or other thing that has been damaged or is not working properly. Many women know how to carry out repairs on their cars There is no doubt now that her marriage is beyond repair
<span class="word-self">repairspan>
as, a house in good, or bad, repair; the book is out of repair
<span class="word-self">repairspan>
{i} act of fixing, correction, act of mending
<span class="word-self">repairspan>
Work carried out on equipment by a competent technician like Clive Christian
<span class="word-self">repairspan>
The replacement or correction of a failed CI Repair also refers to the fourth stage of an Incident life-cycle, sitting between Diagnosis and Recovery
<span class="word-self">repairspan>
patching up past auditing or recent life errors
<span class="word-self">repairspan>
move, travel, or proceed toward some place; "He repaired to his cabin in the woods
<span class="word-self">repairspan>
set straight or right; "remedy these deficiencies"; "rectify the inequities in salaries"; "repair an oversight"
<span class="word-self">repairspan>
We offer VIBES certified repair service for most Nortel, Avaya/Lucent, Executone and Aspect products Send us your old equipment and we'll ship it back to you within five working days of receipt
<span class="word-self">repairspan>
If someone repairs to a particular place, they go there. We then repaired to the pavilion for lunch
<span class="word-self">repairspan>
what those do who sow air
<span class="word-self">repairspan>
Returning damaged ACBM to an undamaged condition or to an intact state so as to prevent fiber release
<span class="word-self">repairspan>
restore by replacing a part or putting together what is torn or broken; "She repaired her TV set"; "Repair my shoes please"
<span class="word-self">repairspan>
It contains all the objects that a developer has changed but the originals of the objects are located in another system
<span class="word-self">repairspan>
To mend or restore real or tangible personal property which was broken, damaged, defective or malfunctioning to working order or operating condition
<span class="word-self">repairspan>
To fix only the leaking fitting or leaking section of pipe that has experienced or is experiencing a failure Not a complete removal and/or replacement of the PB water system
<span class="word-self">repairspan>
a formal way of referring to the condition of something; "the building was in good repair"
<span class="word-self">repairspan>
Generic term that refers to the various activities which will strengthen existing building materials and systems that are salvageable
<span class="word-self">repairspan>
a frequently visited place
<span class="word-self">repairspan>
The process of fixing errors in the structure of database objects
<span class="word-self">repairspan>
restoration of continuity after injury
<span class="word-self">repairspan> a tarnished vision
fix a stained reputation, clear one's name
<span class="word-self">repairspan> part
(Ticaret) service part
<span class="word-self">repairspan> shop
a shop specializing in repairs and maintenance
Türkçe - İngilizce

repair- teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

kafes tamiri <span class="word-self">repairspan> made
to the framework of a wooden building
repair-

    Videolar

    ... self-repair mechanisms the way people in clinical trials have ...
    ... The body's natural self-repair mechanisms only operate when ...