O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
- He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
Tom protesto etmeyi durdurdu.
- Tom stopped protesting.
O yeni planı protesto etti.
- He protested against the new plan.
Protestocular hükümetten reform talep etti.
- The protesters demanded government reform.
Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
- American workers began to protest.
Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- All the students protested against the war.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
- The police threw many tear-gas grenades at the protesters.
Göstericiler sinagogu ateşe verdiler.
- The protesters burnt down the synagogue.
İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.
- He submitted his resignation in protest of the company's policy.
Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
- He said the South had good reason to protest.
Protesto etmek için istifa etmeye karar verdi.
- Conkling decided to resign in protest.
I protest my innocence.