parti parti

listen to the pronunciation of parti parti
Türkçe - İngilizce
party party
parti
(Hukuk) party

He appeared at the party late. - O, partiye geç geldi.

We were not invited to the party. - Partiye davet edilmedik.

parti
bash

Tom is having a birthday bash this weekend. - Tom bu haftasonu bir doğum günü partisi veriyor.

parti
social

The Socialist Party only got 18% of the votes. - Sosyalist Parti oyların sadece% 18'ini aldı.

The Socialist party will win, I think. - Bence Sosyalist Parti kazanır.

parti
shindig
parti
get-together

I'm having a little get-together tomorrow at my place. Would you like to come? - Yarın benim yerimde küçük bir parti veriyorum. Gelmek ister misin?

parti denetçisi
whip
genel parti
(Bilgisayar) general party
muhafazakar parti üyesi
(Politika, Siyaset) tory
parti
consignment
parti
(Argo) rage
parti
entertainment
parti
parcel
parti
part

She dressed up for the party. - O, parti için giyindi.

I could not go to the party because of illness. - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.

parti
run

We'll run into her at the party. - Partide onunla karşılaşacağız.

The ruling party is running a smear campaign against the opposition. - İktidar partisi muhalefete karşı bir karalama kampanyası yürütüyor.

parti
(Kanun) faction
parti (mal)
(Ticaret) lot
parti başkanı
party leader
parti denetçisi
whipper-in
parti değişimi
(Bilgisayar,Teknik) batch variation
parti değişintisi
(Bilgisayar) batch variation
parti iktidarda olmak
be in power
parti insanı
clubber
parti meclisi toplantısı
(Politika, Siyaset) caucus
parti numarası
batch number
parti oluşumu
lot formation
parti programı
(Politika, Siyaset,Ticaret) manifesto
parti programı
party programme
parti tabanı
(Politika, Siyaset) grassroots
parti tutmayan
nonpartisan
parti vermek
have a party
parti yapmak
(Argo) rage
parti yönetimi
party rule
parti zamanı
party time
parti ödeme
(Askeri) progress payment
parti programı
ticket
Sosyal Demokrat Parti
Social Democrat Party
demoktratik sol parti
Democratic Left Party
parti aday listesi
ticket

In the past I used to vote for the Democratic ticket, but from now on I'll climb on the Republican bandwagon. - Geçmişte demokratik parti aday listesi için oy verdim fakat bundan sonra Cumhuriyetçi partiyi destekleyeceğim.

parti kapatmak
party to close
Avrupa Halkçı Parti grubu
(Hukuk) European People's group
birincil parti örgütlenmesi
(Politika, Siyaset) primary party organization
cumhuriyetçi parti
Grand Old Party
cumhuriyetçi parti üyesi
republican
danslı parti
dance
demokratik parti
democracy
düzen karşıtı parti
(Politika, Siyaset) anti-system party
erkeklere özel parti
stag party
erkeklere özel parti
stag
faşist parti üyesi kimse
Falangist
garden parti
garden party
herkesin içki getirdiği parti
bottleparty
iktidardaki parti
sovereign
ilerici parti
progressive party
komünist parti yönetim kurulu
politburo
liberal parti ile ilgili
Whig
liberal parti üyesi
Whig
merkez parti
center party
muhafazakâr parti prensipleri
toryism
neşeli parti
clam
parti
bargain, something acquired very cheaply
parti
setout
parti
hand
parti
shipment
parti
(one) game (in a series)
parti
do
parti
mus. part
parti
consignment (of goods)
parti
(mal) parcel
parti
party (social gathering)
parti
party, political party; party, do; (mal) consignment; batch
parti
get together

Let's get together and have a party. - Toplanalım ve bir parti verelim.

parti adamı
party man
parti aday listesi
party ticket
parti büyüklüğü
log sizing
parti denetçisi
whipper in
parti değiştiren milletvekili
rat
parti değiştirmek
change one's allegiance
parti değiştirmek
rat
parti değiştirmek
tergiversate
parti disiplini
party dicipline
parti disiplini bildirisi
whip
parti düzenlemek
hold a party
parti düzenlemek
organize a party
parti düzenlemek
lay on party
parti düzenlemek
(Konuşma Dili) have open house
parti düşkünü kimse
(Argo) screamer
parti etiketi
(Tekstil) batch label
parti grup başkanı
floor leader
parti halinde
in batch
parti imajı
(Politika, Siyaset) party image
parti imalatı
(Mekanik) job lot production
parti içi demokrasi
(Politika, Siyaset) in-party democracy
parti içi çekişme
(Kanun) rift within the party
parti kalite korunması
(İstatistik) lot quality protection
parti kalite muhafazası
(İstatistik) lot quality protection
parti kapamak
close a party
parti karşıtı grup
(Politika, Siyaset) anti-party group
parti konvansiyonu
(Politika, Siyaset) party convention
parti kızı
party girl
parti lideri
sachem
parti maliyetlemesi
(Ticaret) batch costing
parti mallar
(Ticaret) batch goods
parti oyunu
party game
parti programı
party doctrine
parti programı
keynote
parti programı
platform
parti programı
party programme, party platform
parti salonu
rumpus room
parti sipariş üretimi
(Ticaret) lot-order production
parti sistemleri
(Politika, Siyaset) types of party systems
parti siyaseti
party line
parti taraftarı
camp follower
parti taraftarı olan
partisan
parti tertip etmek
lay on party
parti toplantısı
caucus
parti tutmayan
non party
parti tutmayan
non partisan
parti var
(Bilgisayar) it's a party
parti vermek
throw a party
parti vermek
to have a party
parti vermek
give a party
parti vermek
to give a party
parti yöneticisi
(Politika, Siyaset) party executive
parti yöneticisi
(Kanun) party administrator
parti yönetim kurulu
caucus

He was elected chairman of the caucus in 2002. - O, 2002 yılında parti yönetim kurulu başkanlığına seçildi.

Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election. - Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler.

parti örgütlenmesi
(Politika, Siyaset) party organisation
partiden ayrılanlarca kurulan parti
splinter party
siyasi parti başkanı
political part leader
taban parti
grass roots
çarter sözleşmesi/parti charter party, lease of
a conveyance
çılgın parti
rave
çılgın parti
rave up
özel parti
private party
İngilizce - İngilizce

parti parti teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Parti Quebecois
A provincial political party in Quebec, Canada, with the central goal of some form of political independence or sovereignty for Quebec
Parti Québécois
Alternative spelling of Parti Quebecois. — the [[#French|Parti Québécois]]
parti
Someone (especially a man) who is considered to be a good choice for marriage, because of wealth, status etc

We met some time ago a man that would just do for you, if you were not already engaged to Jonathan. He is an excellent parti, being handsome, well off, and of good birth.

parti
{i} basic plan of a structure (Architecture)
Türkçe - Türkçe

parti parti teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

parti vermek
throw a party
kardeş parti
Belli bir ortak amaca yönelen siyasi toplulukların her biri
parti
Vurgun, kazanç: "Kazanmakta olduğu partinin güme gitmesinden korkan terlikçi İhsan..."- H. Taner
parti
Tutam (II)
parti
Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasi topluluk, fırka: "Seçmenler yeni güç santrallerinin doğayı bozacağını düşündükleri için karşı partiyi tutmuşlar."- H. Taner. İnsan topluluğu
parti
Bir bütünün parçası, kısım
parti
Bir şeyi kutlamak amacıyla düzenlenen eğlence
parti
Bir kişi, bir kuruluş veya bir topluluğun, çoğu belli bir şeyi kutlama amacıyla düzenledikleri eğlence
parti
İnsan topluluğu
parti
Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasi topluluk, fırka
parti
Bazı oyunlarda bir kez: "Öğle sonları birkaç parti tavla oynamaktan hiç vazgeçmiyorduk."- Y. K. Karaosmanoğlu
parti
Bir kişi, bir kuruluş veya bir topluluğun, çoğu belli bir şeyi kutlama amacıyla düzenledikleri eğlence: "Gülümhan'ın partisinde tanışır gibi olmuştuk."- A. İlhan. Çok ucuza elde edilen şey, kelepir
parti
Bir bütünün parçası, kısım: "Yedi sekiz balyalık bir partiden bir buçuk, iki kilo tütün yürütüyordu."- N. Cumalı
parti
Çok ucuza elde edilen şey, kelepir
parti
Vurgun, kazanç
parti
Bazı oyunlarda bir kez
parti
Armoniyi oluşturan ezgilerden her biri
siyasal parti
bakınız: siyasi parti
siyasi parti
Politik hayatın en önemli unsuru olan ve belli bir siyasi görüşü temsil eden parti
parti parti