Almanca - Türkçe
pünktlich teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- tam vaktinde, dakik; saat gibi, dakikası dakikasına
- {'pünktlih} (tam) zamanında; dakikası dakikasına, dakik
- zamanında
Tren zamanında gelecek.
-Der Zug wird pünktlich kommen.
Ben her zaman zamanındayım.
-Ich bin immer pünktlich.
- dakikası dakikasına
- saat gibi
- dakik
Dakiklik benim gücüm değil. Ben hep geç kalırım.
-Pünktlichkeit ist nicht meine Stärke. Ich komme immer zu spät.
Dakik olmak zorundasın.
-Du musst pünktlich sein.
İngilizce - Türkçe
pünktlich teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- duly
- uygun olarak, gereğince, gerektiği gibi, hakkıyla
- duly
- usulen
- duly
- gereğince
Tom zaten gereğince etkilendi.
-Tom is already duly impressed.
- duly
- layıkıyla
Tom layıkıyla etkilendi.
-Tom was duly impressed.
- duly
- uygunca
- duly
- yoluyla
- duly
- vaktinde
- duly
- tam olarak
- duly
- (Mukavele) zamanında; usulüne uygun
- duly
- hakkıyla
- duly
- yeteri kadar
- duly
- zamanında
- duly
- gereken şekilde
- duly
- uygun olarak
- duly
- beklendiği gibi
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
pünktlich teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- exact
- promptly
- punctually
- prompt (not before noun)
- sharp
- punctual
He is proud of his punctuality.
-Er ist stolz auf seine Pünktlichkeit.
I expect you to be punctual.
-Ich hoffe, du bist pünktlich.
- on time
She is never on time.
-Sie ist nie pünktlich.
Our English teacher is always on time.
-Unser Englischlehrer ist immer pünktlich.
- duly
- right on cue
- right on time
- on the tick
- to the tick
- pünktlich (auf die Sekunde)
- to the tick
- pünktlich (auf die Sekunde)
- on the tick
- pünktlich zahlen
- to pay promptly
- (auf die Sekunde genau) pünktlich
- on the dot
- Bitte kommen Sie pünktlich.
- Please be/come on time
- Bitte kommen Sie pünktlich.
- Be sure to be/come on time!
- Bitte seien Sie pünktlich.
- Please be/come on time
- Bitte seien Sie pünktlich.
- Be sure to be/come on time!
- Der Zug war pünktlich.
- The train was on schedule
- Er ist immer pünktlich.
- He is invariably/unfailingly punctual
- Sie traf pünktlich um 18 Uhr ein.
- She arrived promptly at 6: 00 p.m
- Wir essen um zwei. Schau, dass du pünktlich da bist.
- Lunch is at two. Try to be prompt