I had enough time, so I didn't need to hurry. - Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.
I had enough time, so I didn't need to hurry.
Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.
It is boiled just enough. - Sadece yeteri kadar kaynatılır.
It is boiled just enough.
Sadece yeteri kadar kaynatılır.