ortaklık

listen to the pronunciation of ortaklık
Türkçe - İngilizce
partnership

They agreed to form a joint partnership. - Bir ortaklık kurmayı kararlaştırdılar.

Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared. - Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır.

association
community
joint venture
(Hukuk) association, partnership
company

Do you want some company? - Bir ortaklık ister misin?

Better to be alone than in bad company. - Kötü bir ortaklıktansa yalnız olmak daha iyidir.

joint undertaking
privity
(Hukuk) (birlikte çalışan iki veya daha fazla birey, örgüt, kuruluş, ülke arasında) partnership
tie up
copartnership
joint adventure
participation
partnership " iştirak, müşareket; firm, company, corporation" şirket, kumpanya
coparcenary
trust
parent undertaking
society
(Kanun) share

Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared. - Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır.

associate
(Konuşma Dili) hand in glove
concern
(Politika, Siyaset) affiliation
companion
cahoots
incorporation
collectivism
co operation
co own
participate
ortaklık anlaşması
(Hukuk) association agreement
ortaklık etme
cooperation
ortaklık kurmak
consociate
ortaklık sözleşmesi
deed of partnership
anonim ortaklık
joint stock company
anonim ortaklık
incorporated company
yerli ortaklık
domestic partnership
imtiyazlı ortaklık
Privileged partnership
komandit ortaklık
limited partnership
AET-Türkiye Ortaklık Anlaşması
(Hukuk) EEC-Turkey Association Agreement
AET-Türkiye Ortaklık Komitesi
(Hukuk) EEC-Turkey Association Committee
AT-Türkiye Ortaklık Komitesi
(Hukuk) EC-Turkey Association Committee
AT-Türkiye Ortaklık Konseyi
(Hukuk) EC-Turkey Association Council
Barış İçin Ortaklık (NATO)
(Askeri) Partnership for Peace (NATO)
Ortaklıklar
soft associations
anonim ortaklık
corporative
barış için ortaklık
(Hukuk) Partnership for Peace (PfP)
hukuki ortaklık
(Hukuk) judicial cooperation
kolektif ortaklık/şirket
unlimited company; general partnership
kurucu ortaklık
(Kanun) founder share
sınırlı sorumlu ortaklık
law limited liability company
toplumsal ortaklık
(Politika, Siyaset) social partnership
uluslar arası mali ortaklık
(Hukuk) international finance corporation
uluslar aşırı ortaklık
(Hukuk) transnational corporation
çok uluslu ticari ortaklık
(Hukuk) multinational corporation
öküz öldü, ortaklık ayrıldı/bitti/bozuldu
(Konuşma Dili) Now that the thing that held them together is no more, they have parted company
Türkçe - Türkçe
İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket, kumpanya
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket: "Öküz öldü, ortaklık bozuldu."- Atasözü. İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket, kumpanya
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
iki veya daha fazla kişinin ortak bir amacı gerçekleştirmek için belli bir ortaklık sözleşmesiyle kurduğu şirket
şirket
ortaklık senedi
Anonim şirketlerde veya kooperatiflerde her ortağın üyelik haklarını gösteren ada yazılı senet
ortaklık sözleşmesi
Ortak ticarî kuruluşların oluşumunda ortaklık şartlarını içeren belge
ana ortaklık
Birçok ortaklığın pay senetlerini elinde bulundurarak onları denetimi altında tutan sermaye yatırım ortaklığı, holding
anonim ortaklık
Sermayesi paylara bölünmüş olan ve her ortağın sorumluluğu sermayedeki payıyla sınırlı bulunan ortaklık, anonim şirket
kolektif ortaklık
Bütün ortakların sorumluluğu tam ve sınırsız olan ortaklık
komandit ortaklık
Alacaklılara karşı en az bir sınırlı, bir de sınırsız sorumlu ortağı bulunması gereken, tüzel kişiliği olan ortaklık
limitet ortaklık
Ortaklarının sorumluluğu, koydukları sermaye ile sınırlı bulunan ortaklık, limitet şirket
sınırlı ortaklık
Belirli bir sermaye ile kurulan ortaklık
ortaklık