orta da teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- ORTADA
- Görünür yerde, göz önünde
- ORTADA
- Sonucu belli olmayan (karşılaşma)
İlgili Terimler
orta da teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- in the middle
- the middle or central part or point; "in the midst of the forest"; "could he walk out in the midst of his piece?"
- Used in the context of general equities At a price exactly in between the bid and offer prices
- ortada
- obvious
It is obvious that his condition has not worsened.
-Durumun daha kötüye gitmediği ortada.
It's obvious that you're wrong.
-Hatalı olduğun ortada.
- ortada
- apparent
- ortada
- in between
- ortada
- halfway
- ortada
- between
- ortada
- {s} exposed
Now everything's exposed.
-Şimdi her şey ortada.
The hill is exposed, with no trees.
-Tepe ortada, ağaçsız.
- ortada
- explicit
- ortada
- manifest
- ortada
- abroad
- ortada
- palpable
- ortada
- (Bilgisayar) center
- ortada
- (Bilgisayar) middle
The truth lies somewhere in the middle.
-Gerçek ortada bir yerde yatıyor.
The truth lies in the middle.
-Gerçek ortada yatıyor.
- ortada
- in view
- ortada
- in evidence
- ortada
- centrality
- ortada
- indeterminate
- ortada
- indecisive
- ortada
- overt
- ortada
- betwixt
- ortada
- demonstrable
- ortada
- evident
It was evident to all of us that he was innocent.
-Masum olduğu hepimiz için ortadaydı.
It's evident that human behaviour is more dangerous for the environment than radiation.
-Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.
- ortada
- clear
A cup of coffee cleared up my headache.
-Bir fincan kahve, baş ağrımı ortadan kaldırdı.
- ortada
- borderline
- ortada
- evidential
- ortada
- in the middle
The truth lies in the middle.
-Gerçek ortada yatıyor.
Fold the paper in the middle.
-Kağıdı ortadan katla.
- ortada
- evidentiary
- ortada
- a) in the middle b) clear, obvious, evident, self-evident, apparent, patent, palpable
- ortada
- 1. in the middle. 2. in public, publicly. 3. evident, obvious
- ortada
- patent