betwixt

listen to the pronunciation of betwixt
İngilizce - Türkçe
ortada
arada
şiir arasında
betwixt and between ikisi ortası
ne o ne bu
arasına
araya
arasında
between
arasına

Tom Mary ve eşinin arasına oturdu. - Tom sat down between Mary and her husband.

Tom Mary ve John'un arasına sığışmaya çalıştı. - Tom tried to squeeze in between Mary and John.

between
arasında

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım. - I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.

Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte, var. - In theory, there is no difference between theory and practice. But, in practice, there is.

betwixt and between
ikisinin ortası
betwixt and between
ne o ne bu
betwixt and between
(isim) o ne bu, ikisinin ortası
betwixt and between
ne bu ne o
between
in between sallantıda
between
Xbetween arada
between
ortada
between
ila

Flandre'da İngilizce olarak ders veren profesör ve öğretim elemanlarının yüzde 10 ila 20 arasındakileri, gerekli dil seviyesine ulaşmadılar. - In Flanders between 10 and 20 percent of professors and lecturers teaching in English did not attain the required language level.

Akşam yemeği saat 9 ila 12 arasında servis edilir. - The evening meal is served between 9 and 12.

between
aralık

Onlar arasındaki aralık daraldı. - The gap between them has narrowed.

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım. - I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.

between
aralarında

İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi. - The two boys cooked their meal between them.

Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar. - Bill and Joan divided the candy between them.

between
arada

İki arada bir derede. - Between a rock and a hard place.

Arada hep bir kadın var. - There's always a woman in between.

between
between arasında
between
few and far between nadiren
between
araya

Onun İlk askeri deneyimleri İngiliz sömürge imparatorluğu ve bağımsızlık arayan Boerler arasındaki savaşta yer aldı. - His first military experiences took place in the war between the British colonial empire and the Boers, who sought independence.

between
aralarından
between
ortaya

Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu. - In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.

İki ülke arasında her an bir ticari sürtünme ortaya çıkabilir. - Trade friction might arise between the two nations at any moment.

between
seyrek

Taksiler sağanak sırasında seyrekti. - Taxis are few and far between during a rainstorm.

between
(zarf) arada, ortasında, araya, arasına, ortada, ortaya
between
between you and me söz aramızda
twixt
arasında
İngilizce - İngilizce
between, specifically between two objects

When I saw the coffin I knew that I was respited, for, as I judged, there was space between it and the wall behind enough to contain my little carcass; and in a second I had put out the candle, scrambled up the shelves, half-stunned my senses with dashing my head against the roof, and squeezed my body betwixt wall and coffin.

{p} in the middle, common to two or more
{e} between
In the space which separates; between
in the interval; "dancing all the dances with little rest between"
From one to another of; mutually affecting
between, specifically between two things
between, amid; in the middle
atwixt
twixt
betwixt and between
Neither one thing nor the other
betwixt and between
Neither here nor there
betwixt and between
halfway between one thing and another, neither here nor there
betwixt.
'twixt
twixt
An abbreviation of Betwixt, used in poetry, or in colloquial language
twixt
{e} betwixt, between
twixt
Betwixt. between (betwixt)
betwixt