Tom plana karşı çıkıyor.
- Tom is opposed to the plan.
Onun söylediğine karşıyım.
- I'm opposed to what he said.
Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
- Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır.
- It's against my rules to compromise.
O, sözleşmeye aykırıdır.
- That's against the contract.
Yen dolar karşısında hâlâ düşük.
- The yen is still low against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- European currencies weakened against the dollar.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Lincoln köleliğe karşı çıktı.
- Lincoln opposed slavery.
Tom plana karşı çıktı.
- Tom opposed the plan.
Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir.
- Red, as opposed to green, is a sign of danger.
Onun söylediğine karşıyım.
- I'm opposed to what he said.
Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık.
- We opposed his plan to build a new road.
... ROMNEY: Well, let's look at the president's policies, all right, as opposed to the rhetoric, ...
... engineer's design was faulty, as opposed to the ...